Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi lisans öğrencisiyim. Diploma projemi verdiğim halde bir problemden ötürü öğrenciliğim Ocak ayına kadar sürecek. Staj yaptığım ofis ile Sepin Mimarlık, Levent Kule projesini birlikte yapıyorlardı. Proje maketlerini ben hazırlıyordum. Yavuz Bey'le de o vesileyle tanıştım. 2 senedir burada çalışıyorum.
Çalışma saatlerimiz 9.00–18.00, pazar günü tatil yapıyoruz. Ama çok sayıda yarışmaya katılan bir ofis olduğumuz için, teslim dönemlerinde bu saatler tabi ki değişiyor. Sabahladığımız ya da çok geç çıktığımız oluyor ama bu durumun tam tersi de söz konusu. Başka bir işimiz olduğu zaman izin kullanabiliyor ya da bu konuda müsamaha görebiliyoruz.
Sepin Mimarlık'ta hiyerarşik bir yapıdan pek söz edemeyiz. Daha küçük, daha samimi bir ofis burası. Büyük kurumların hiyerarşisi pek yok. Böyle olduğu için, tasarımın her aşamasında bulunma imkanımız oluyor. Çok sayıda mimarın çalıştığı kurumsal ofislerde, tasarım bir yerde yapılır, siz projenin sadece tuvaletlerini çizersiniz örneğin. Ama burada projenin ilk tasarım aşamasından uygulamaya kadar tüm sürecin içinde oluyorsunuz. Bu da bizim açımızdan çok olumlu bir durum.
Yavuz Bey ile aramızda tam anlamıyla bir patron-çalışan ilişkisi yok. O da bize aynı şekilde yaklaşıyor. Daha önce staj yaptığım ofiste yaklaşık 25 mimar çalışıyordu. Şantiyelerde çalışanlarla birlikte toplam 80–85 kişilik bir sayıya ulaşıyordu. Oradaki iş bölümü, bir proje sürecinin tüm aşamalarını görmenizi engelliyordu.
Burada işe başladığımda Amplio Hilton Oteli ve Levent Kule projelerinde çalıştım. Daha sonra Denizli Belediyesi Hizmet Binası ve Çevresi mimari proje yarışmasına katıldık. Mansiyon aldık. Sonrasında Denizli Hükümet Konağı'nda tasarım ve uygulamada çalıştım. Daha da pek çok yarışmaya birlikte hazırlandık. Çok öğretici bir deneyim oldu. Şu anda Yalova Altınova'daki Hersek Gölü Çevre Düzenleme Projesi ile uğraşıyorum.