Merve Elveren ve Meriç Öner’in küratörlüğünü üstlendiği “VarYok” sergisi, üç bölüm hâlinde 16 Ağustos 2026'ya dek YUNT’ta ziyaret edilebilir.
Merve Elveren ve Meriç Öner’in küratörlüğünü üstlendiği “VarYok”, 11 Ekim 2025 tarihinde YUNT’ta açıldı. Üç bölüm hâlinde bir yıla yayılan sergi; kişiler, cisimler, mekânlar ve tarihler aracılığıyla birbirine teğet geçen geçmiş ve gelecek tahayyüllerini ortaya seriyor. Farklı an ve coğrafyalara sıçrayan sergide katılımcılar, araştırmalarını ve üretimlerini temelsizleştirilmiş özel/kamusal gerilimi üzerinden yeniden yorumluyor.
11 Ekim 2025 - 1 Şubat 2026 tarihleri arasında projenin birinci bölümü “VarYok: Canlı” mimarlık tarihçisi Gürbey Hiz’in bilim ve edebiyat dergisi Servet-i Fünûn’dan yola çıkarak oluşturduğu eleştirel modernite atlasından bir seçkiyi sanatçı Emre Hüner’in Neochronophobiq (2015) isimli videosu ve video için tasarladığı seramik karakterler ile buluşturuyor. Hiz’in geç Osmanlı dönemi yayınından yola çıkarak tarif ettiği ilerlemeci gelecek, evden sokağa, gökyüzünden yerin altına uzanan sahnelerle aktarılıyor. Hüner’in arkeolojik buluntuları andıran heykellerinde ise çene ve omurga kemiklerine benzer ilkel aletler, hayvan fosilleri, işlevi belirsiz ritüel nesneleri, meteor parçaları ve menhirleri çağrıştıran formlar, mesken edindikleri mimari kabuklarla birlikte sunuluyor. YUNT’taki enstalasyonda videodan bağımsızlaşan bu karakterler, bir başka zaman ya da mekânda süren hayatları temsil ediyor.
Emre Hüner, Neochronophobiq (2015) filminden bir kare. Sylvia Kouvali Piraeus/London ve sanatçının izniyle
“VarYok: Canlı”yı 4 Şubat 2026 - 3 Mayıs 2026 tarihleri arasında Metehan Özcan, Mona Mahall ve Aslı Serbest’in katılımıyla “VarYok: Halı Altı” takip ediyor. Programın son bölümü “VarYok: Anıtsı” ise 6 Mayıs 2026 - 16 Ağustos 2026 tarihleri arasında Firuzan Melike Demirtaş ve Deniz Tortum’un çalışmalarını bir araya getiriyor.
YUNT’un güncel bir kültür kurumunun üstlenmesi gereken sorumluluk ve bilinci açığa çıkarmayı amaçlayan çalışmalarının bir durağı olan “VarYok”, konuşma ve atölye programlarıyla genişliyor. Bir yıla yayılan üç bölüm boyunca üretimler birbirine eklemleniyor; önceki ve sonraki bölümlere göndermeler yapan, nesneleri azalan ya da çoğalan işler sayesinde katılımcılar, sergi süresince YUNT’un soruşturmasına eşlik ederek yeni bir soruyu tartışmaya açıyor:
“Vaktiyle mutlak kabul ettiklerimiz ilk kez mi bu kadar derinden sarsılıyor? Yoksa yakın zamanda beliren ani kaymalar, şimdinin çoktan başlamış provası mıydı?”
Katılımcılar: Gürbey Hiz, Emre Hüner, Mona Mahall & Aslı Serbest, Metehan Özcan, Firuzan Melike Sümertaş, Deniz Tortum
Gürbey Hiz, Tahayyüller, İnşalar, Deneyimler Atlası projesinden Birbirine Uymayan Muhtelif Manzaralar adlı detay, 2020.
Kaynak: Servet-i Fünûn
*
Küratörler
Merve Elveren: Küratör ve araştırmacı. Araştırma odaklı pratiğinde ağırlıklı olarak 1980’ler ve 1990’lar Türkiye’sinin sosyal ve kültürel ortamı ile siyasi aciliyetlerle değişen eleştirel tartışmaları ve kurumsal oluşumları inceler. 2011-2018 yıllarında Salt Araştırma ve Program ekibinde yer aldı. Elveren, 2020-2021 yıllarında İrlanda’da gerçekleşen Little did they know başlıklı 39. EVA International Guest Programme’ın küratörlüğünü üstlendi. 2022’de 17. Istanbul Bienali kapsamında Çağla Özbek ile Kadın Eserleri kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı iş birliğiyle Hem Zemin / Hem Zaman araştırma projesini gerçekleştirdi. 2024’te Salt Galata’da, 2025’te Moderna galerija’da (Ljubljana) açılan ve araştırmasını Sezgin Boynik ve Tevfik Rada’nın (Pykë-Presje) yaptığı Sosyalizme Tercüme sergisinin küratörlüğünü üstlendi. “Cengiz Çekil: 21.08.1945-10.11.2015” (2020), “Day to Day” (2025) ve “National Identity and Feminist Praxis: Perspectives from Kosovo and Turkey” (2025) yayınlarının eş editörlüğün yaptı. Elveren 2018’de Gerrit Lansing Independent Vision Curatorial Award’a layık görüldü.
Meriç Öner: Mimar, küratör ve araştırmacı. 2005 yılından bu yana tasarım ve mimarlık kültürü üzerine çalışıyor. Salt’ta kurucu yardımcı direktör olarak, kurumun yapısal çevre çalışmalarına yönelik eleştirel yaklaşımını şekillendirdi. Maddi kültür araştırmaları, yerel ve uluslararası ölçekte sohbetlere vesile oldu; sergi, atölye, konuşma ve gösterim programları aracılığıyla çoklu anlatı ve zaman çizelgelerinin kamuya sunulmasını sağladı. Direktörlük döneminde Salt’ın ortak öğrenme kabiliyetine odaklanarak, dijital arşive erişimi arttırdı ve Asociación de Arte Útil ile iş birliği içinde Office of Useful Art’ı kurdu. Yerel kurumlarla uzun vadeli iş birliklerine önem verdi. Özellikle Kadir Has Üniversitesi ortaklığında, Reşad Ekrem Koçu’nun tamamlanmamış yayını İstanbul Ansiklopedisi (1945–1975) ve arşivinin dijitale aktarılmasına ön ayak oldu. 2022’den beri Meriç Öner Culture Works bünyesinde stratejik danışmanlık hizmetleri sunuyor ve sergi, yayın ve bağımsız programlar üzerine çalışıyor.