İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi’nin 29 Eylül tarihinde başlayacak sertifika programı için başvurular başladı. Stüdyo yürütücülüğünü Hüseyin Yanar’ın üstlendiği programa son başvuru tarihi 19 Eylül 2025.
AURA İstanbul Sertifika Programı, lisans derecesine sahip katılımcılara tasarım ve yaratım sürecini hem teorik hem de pratik düzeyde ele almak, disiplinlerarası bir bakış açısı geliştirmek ve kendi özel ilgi alanları üzerine çalışma imkânı sunuyor.
2025 Güz Dönemi Sertifika Programı, 29 Eylül 2025 – 25 Ocak 2026 tarihleri arasında gerçekleşecek. Tüm stüdyo görüşmeleri, seminerler, konferanslar ve etkinlikler yüz yüze olarak AURA İstanbul’un Beşiktaş’taki merkezinde düzenlenecek. Katılımcıların program süresince hafta içi tam zamanlı katılım göstermeleri bekleniyor.
Programın İçeriği
Programın omurgasını Araştırma Tabanlı Tasarım Stüdyosu oluşturuyor. 2025 Güz Dönemi’nde “Sanat ve Mimarlık: Sınırlar” teması altında yürütülecek projeler, Finlandiya’da çalışmalarını sürdüren mimar, yazar ve akademisyen Hüseyin Yanar danışmanlığında geliştirilecek. Stüdyoya ayrıca performans sanatçısı Seppo Salminen, mimar ve ALA Architects’in kurucu ortağı Samuli Woolston ile çağdaş enstalasyon sanatçısı Kaarina Kaikkonen konuk yürütücüler olarak katkı sunacak.
Adaylardan, bireysel ilgi alanları doğrultusunda geliştirmeyi planladıkları araştırma tabanlı tasarım proje önerilerini ve bu önerilerin stüdyo temasıyla ilişkisini niyet mektuplarında detaylandırmaları bekleniyor.
Sanat ve Mimarlık: S I N I R L A R
Herkesin bir yolculuğu vardır; hem içsel hem de dışa dönük olarak. Bu sayısız yolculukların her birinin de başka sınırları, bu sınırların da bambaşka farklılıkları olur. Eskinin, yeninin, hatta geleceğin kentlerini hayal edelim. Oralarda bir arada yaşayan insanları, sanatçıları, mimarları, diğer mesleklerden olanları, kentlileri, onların iç dünyalarını ve kullandıkları farklı ölçeklerdeki mekanları, düşünelim. Herkesin ve her şeyin kendi hikayesi içinde belki de sayısız sınırlardır bizleri saran, duygularımızla, düşüncelerimizle, etrafımızdaki fiziksel ve doğal çevre ile.
AURA İstanbul’un bu dönem atölyesi için ele alınacak ve üzerinde çalışılacak kavram ‘Sınırlar’ olarak belirlendi. Katılımcıların, farklı ölçeklerdeki kişisel, mekânsal, kentsel yolculuklar vb. arasında oluşan farklı deneyimlerini değerlendirmeleri, yorumlamaları hedefleniyor. Bu atölyeye ev sahipliği yapacak olan AURA’nın Beşiktaş’taki stüdyosu ise İstanbul’un merkezinde yer alıyor. Atölyenin yapılacağı bu çok özel kent İstanbul’da konu ile ilgili fiziksel, mental, kültürel, tarihi ve diğer çeşit akla gelen sınırlar da, sınırların ötesi de düşünülebilir.
‘Sınırlar’ kavramının çok özel iki referans noktası var. Bunlardan biri geçen yıl İstanbul'da AURA İstanbul ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi işbirliği ile düzenlenen, Finlandiya’dan Juhani Pallasmaa, Kaarina Kaikkonen, Samuli Woolston, Seppo Salminen ve Hüseyin Yanar’ın konuşmacı olarak yer aldığı, ‘Conversations on Architecture and Art without Boundaries Sempozyumu’. Diğeri ise 2010-2011 yıllarında, Fin Güzel Sanatlar Akademisi’nde, Time and Space Bölümü’nde gerçekleştirilen‘Boundaries 1 ve Boundaries 2’ başlıklı, sanatçı Seppo Salminen ve mimar Hüseyin Yanar’ın birlikte yönettikleri ve öğrencilerle İstanbul’u da ziyaret ettikleri iki dönemlik çalışma. Her ikisinde de mimar ve sanatçılar ve şimdi birer profesyonel olan o zamanki öğrenciler sanat ve mimarlık arasında ortaya çıkan yapıtları, özel hikâyeleri ve kişisel sentezleri bir araya getirdiler. İki farklı etkinlikteki bu çalışmalar hem İstanbul’daki Sempozyumda katılımcılar tarafından izleyicilere sunuldu hem de Helsinki’deki Kaikku Galeri’de sergilendi. Bu yeni atölye de bir anlamda Sanat ve Mimarlık arasında ve sözü edilen etkinliklerin bir devamı, aşaması niteliğinde. İstanbul’un doğasına uygun özel atmosferde, katılımcıların da farklılıklarına bağlı olarak bu çalışmanın bambaşka bir sürece dönüşeceği de oldukça açık.
AURA İstanbul’un bu dönemki Araştırma Tabanlı Tasarım Stüdyosunu Hüseyin Yanar yönetiyor. Atölyeye yerinde uğramaları planlanan diğer tanınmış ziyaretçiler ise birbirini takip eden her ay İstanbul’daki yapacakları sunumları ve katılımları ile sırasıyla Sanatçı Seppo Salminen, Mimar Samuli Woolston (ALA Architects) ve sanatçı Kaarina Kaikkonen.
Amacımız deneysel bir stüdyo yapmak, katılanlarla birlikte kararlar vererek, programımızı baştan değil, süreç içinde giderek, adım adım oluşturmak ve bu kavram eşliğinde kendi özel senaryolarımızı tasarlayıp farklı ölçeklerde sınırlarımızı ve ötesini aramaktır. ‘Sınırlar Atölyesi’nde kişisel tavrımıza, anlayışımıza bağlı olarak kendi yöntemimizi seçip hep birlikte deneyebilir, hep birlikte öğrenebiliriz. Sanat ve mimarlığı benzerlikleri ve farklılıkları ile değişik ölçeklerde bir araya getirebilir ve yorumlayabiliriz.
Hüseyin Yanar
Başvuru için Gerekli Belgeler:
1. Niyet Mektubu:
– Katılımcı adayının programa katılma amacı ve hedeflerini kaleme aldığı metin
– Katılımcı adayının program kapsamında geliştirmeyi planladığı araştırma tabanlı tasarım projesi önerisini ve stüdyonun teması (Sanat ve Mimarlık: Sınırlar) ile ilişkisini kaleme aldığı açıklayıcı metin
2. Güncel Özgeçmiş (CV)
3. Çalışmaları İçeren Dosya (Portfolyo)
4. İngilizce Yeterliliği Gösteren Belge (Program dili Türkçe ve İngilizce’dir.)
Programa katılım ücretsizdir. İstanbul dışından katılacak adayların konaklama ve ulaşım masrafları kendilerine aittir. 2025 Güz Dönemi Sertifika Programı başvuruları için son gün 19 Eylül 2025.
Başvuru hakkında detaylı bilgiye ulaşmak için tıklayın
*
Hüseyin Yanar hakkında
Mimar, akademisyen ve yazar Hüseyin Yanar, sanat ile mimarlık arasındaki ilişkiye odaklanan çalışmalarıyla tanınıyor. Mimarlığın ve sanatın doğasına dair yazılar yazıyor, konuşmalar yapıyor; seçtiği sanatçı ve mimarların yapıtlarını kitaplarında bir araya getirerek yorumluyor. Disiplinlerarası yaklaşımı sayesinde farklı deneyimlere ve kültürlere dair özgün bir bakış açısı geliştiren Yanar, ulusal ve uluslararası ölçekte sanat ve mimarlığın kesiştiği önemli etkinliklerde yer alıyor.
Mimarlıkta ritim üzerine İstanbul ve Oxford arasında tamamladığı doktora ve MPhil düzeyinde iki tezi bulunan Yanar, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nden üstün başarı ödülüyle mezun oldu. Aynı kurumda uzun yıllar akademisyenlik yaparak Yardımcı Doçent unvanı aldı. Daha sonra Oxford Mimarlık Okulu’nun yanı sıra Finlandiya Güzel Sanatlar Akademisi, Aalto Üniversitesi ve Tampere Üniversitesi’nde stüdyolar yönetti. 2013–2014 yıllarında Güney Kore Busan Dong-Eui Üniversitesi’ne Associate Professor olarak davet edildi. Ayrıca çeşitli mimari projeler tasarladı, sanat çalışmaları üretti, yarışmalara katıldı, jüri üyelikleri yaptı ve ödüller kazandı.
Yanar, Finlandiya Mimarlık Bienali’nin Fin Mimarisi 2010/2011 adlı yayınına Juhani Pallasmaa, Luis-Fernandez Galliano ve Netta Böök ile birlikte katkıda bulundu. “Baba Ayasofya” adlı eseri 2012’de Finlandiya Güzel Sanatlar Akademisi’nin İstanbul: Akıntı ve Köprüler sergisinde yer aldı. Fotoğrafçı Jussi Tiainen ile birlikte gerçekleştirdiği Sessizliğe Giden İki Yol sergisinde çağdaş kiliseler üzerine makaleleri 2014’te Finlandiya Mimarlık Müzesi’nde sergilendi. Eskizleri 2015 Tallinn Mimarlık Bienali’nde sunuldu. Juhani Pallasmaa’nın önsözüyle yayımlanan Portreler adlı kitabı ise Finlandiya’da “En Güzel Fin Kitapları” ödülüne değer görüldü.
Yıllar içinde dostlarıyla birlikte kurduğu Batı Mimarlık, Punavuori Design ve Orpheus North atölyeleri, hem mimari projeler hem de sanat üretimleri aracılığıyla giderek birbirini tamamlayan bir zincire dönüştü.
Bugün Helsinki’de yaşayan Yanar, Kallio semtinde, bir yanı stüdyo olan mekânında üretmeye devam ediyor. Çalışma alanından, altar gibi yükselen Helsinki Beyaz Katedrali’nin gizemli kulesini görebiliyor. Hayatının ayrılmaz bir parçası olan “eskiz” kavramını sürekli geliştiren Yanar, farklı ölçeklerde çizimlerini üretmeyi sürdürüyor.