Türkiye'den proje alamama konusunda sıkıntılısınız ama Ürgüp'te çok sayıda projeniz bulunuyor.
BT: Sinasos (Mustafapaşa)'da TH&İdil ile birlikte birkaç küçük restorasyon işi yaptık. O zaman yoğunlardı, ''Ürgüp'te böyle bir proje var, beraber yapar mıyız?'' dediler. Biz de restorasyonla ilgili daha çok şey öğrenmek için projeye dahil olduk. TH&İdil daha önce Mustafapaşa'nın koruma imar planını yapmıştı. Oradaki bir bölge birinci dereceden sit alanıydı ve imara açılacaktı. İmar planını kendileri yaptıkları için bu işin içinde olmak istemediler. Daha sonra belediye bir ihale açtı ve projeyi biz aldık. Çok zevk aldığımız bir işti. 2007'de projeyi teslim ettik ama inşaatı hala devam ediyor çünkü insanlar evlerini kendileri yapıyorlar. Daha önce burada yapılaşma izni olmadığı, bina yapmak yasak olduğu için Mustafapaşa'daki insanlar Ürgüp'te oturuyorlardı. Restorasyon zaten çok pahalı ve zor. Tekrar sayısı kısıtlı olan toplam 44 konut yaptık. Bu projeden hem çok zevk aldık hem de koruma kurullarıyla güzel tartışmalar yaptık, iyi ilişkiler kurduk. Kurula ilk gittiğimizde bir proje götürmedik. "Bu işi beraber yapacağımızı varsayıyoruz, şöyle bir süreç öngörüyoruz ve sizinle 3-4 toplantı yapmak istiyoruz" dedik ve projeyi onlarla birlikte yürüttük.
Erhan Akça: Sinasos'ta yaptığımız iş, TH&İdil'in yaptığı muhteşem koruma imar planının üzerine kurulmuş bir proje. Öyle bir oran-orantı, öyle bir emsal, öyle bir kat ve kot yüksekliği vermişler ki ortaya çıkan mimari ürünler doğal olarak oraya aitmiş gibi oluyor.
BT: Biz de aynısını ada-parsel düzeyinde yapmaya çalıştık. Baran (İdil) beyler öyle yönlendirici bir plan yapmışlar ki, en duyarsız insan bile o plana göre bir bina yaptığında ortaya iyi bir şey çıkıyor. Koruma imar planının ne kadar önemli olduğu buradan belli oluyor. Birçok mimar bunu sevmeyebilir ama biz çok içine girdik, çok rahat ettik.
GT: Projenin en renkli kısımlarından biri şuydu; 44 ev sahibinin hepsi kendi evlerini kendileri yapacaklardı. Onlarla da birkaç toplantı düzenledik. Önce nasıl bir şey istediklerini anlayıp, hepsinin ihtiyaçlarının dökümünü yapıp, mümkün olduğunca bu istekleri karşılayan bir optimizasyon yaptık. Bu kadar farklı sayıda kullanıcıyla beraber bir şeyler yapmaya çalışmak keyifliydi.
BT: Mustafapaşa için bu büyük bir projeydi. Orada birlikte çalıştığımız Temel İnşaat başka işlerde de bizimle çalışmak istedi. Sonra bu ortak çalışma arkadaşlığa dönüştü. Ürgüp'te Kavaklı Apartmanı'nı vs yaptık.
Yine TH&idil ile Eskişehir'de birkaç cami ve külliye projesi yapıyorsunuz.
BT: Evet onlar da aynı dönemde yaptığımız restorasyon projeleri.
GT: Erhan'ın sabrıyla yaptık onları (gülüyor).
BT: Daha sonra 1-2 projeyi de Aslı (Özbay) ablalar olmadan yaptık. Onlarda da Gazi Üniversitesi Mimarlık Tarihi bölümünden Önder Aydın'la birlikte yaptık.
Burada devam eden başka projeleriniz var mı?
BT: Ürgüp'te tasarımına başladığımız yeni bir bölge, bir de inşaatları devam eden konut projelerimiz var.
Önceki projenizi bir sit alanında yapmıştınız. Diğerlerini nasıl bir alanda, nasıl bir yaklaşımla yapıyorsunuz?
BT: Tabi her alınan projeye özel bir projeymiş gibi yaklaşamıyorsunuz. İşverenin de, oturacak kişinin de talebi öyle olmuyor. Ada, parsel diye bakıp değerlendiriyorsunuz. Ürgüp sit alanı değil, koruma imar planı yok. Ama kendine ait imar kuralları var; iki katı geçemiyorsunuz, taş yapmak zorundasınız vs. Tabi oranın dokusuna uygun bir proje yapmaya çalışıyoruz ama kemer ya da sütun yapmıyoruz. Eskiyi, oraya ait dokunun oran ve orantılarını kendimize göre yorumluyoruz. Temel İnşaat'ın sahibi olan arkadaşlarımız açık fikirli insanlar. Dolayısıyla burada bazı farklı denemeler de yapıyoruz. Mesela bir ada parselde 28 konut var, başka birinde 1+1 dubleks var. Ürgüp'te daha önce denenmemiş, kimsenin cesaret etmediği bir iş yapalım dedik. Zevkli de bir proje oldu. Her binanın ayrı girişi var.
Selda Bancı: Burada zeminin üzerine kurulan yapı kitlesinin iç avlularının her kotunun bozkıra acayip pencereler açmasından, toplu konut yerleşiminde alternatif yaşama biçimi önerilerine kadar birkaç adım ileri giden detaylar var. Aslında Sinasos'taki 44 villalı projeden de bugün geldiği noktada pek çok artısı olduğu söylenebilir.
BT: Ama oran ve orantıları oradan taşıdık. Her projede üzerine bir şeyler eklemeye çalışıyoruz.
GT: Mesela bu projede bütün binaları çepere yayıp ortada kalan ortak alanı büyük bırakmaya çalıştık.
BT: Ürgüp'te bu tip denemeler yaptığımız projeler de var, normal villalar da TMLGARDEN villalarını alan kişiler belliydi ve genel istekleri vardı. Sekiz aile anlaşmış, kırma çatı, "çatılı villa" istiyorlar. Zemin katta şu olsun, üst katta şu kadar oda olsun, galeri boşluğu olmasın dedikleri için başka bir şey dayatamıyorsunuz. TMLStudio'da hazır bir alıcı olmadığından hep beraber tasarladık. Proje bitmeden hepsi satılmıştı çünkü mekan olarak sıcak gelmişti. Bir şeyin parasını önceden vermiş olan kişiyi kafasındaki fikirden döndürmek çok da kolay olmuyor. Onun için direkt açık fikirli yatırımcılarla çalışmak her zaman daha keyifli oluyor.