"Ofiste gergin bir ortamın oluşmasına pek izin vermiyorum"
03 Mart 2016
Son olarak özellikle bahsetmek istediğiniz bir proje var mı?
Yaptığımız her projeyi çok severek yapıyoruz. Ama en iyi projeniz hangisi diye sorarsanız, Le Corbusier gibi, "en iyi projemiz bir sonraki projemiz" derim. Çünkü her yaptığımız projeden bir tık geriye döndüğümde, keşke şurayı şöyle yapsaymışız diye mutlaka aklıma bir şeyler geliyor. Atmaca Bahçeşehir Park'ı çok önemsiyoruz. Hem yüksek binaların olduğu bir proje, hem alışveriş merkezi, hem de arkasında 20.000 m2'ye yakın ticaret alanı var. Bahçeşehir'de yaşayan insanların dolaşabileceği bir sürü rekreasyon alanı barındırıyor. Datça'da yaptığımız küçük ölçekli (150 m2) binayı da çok önemsiyoruz çünkü bizim için özel. İşverenimiz birçok detayı belki bizden daha çok sahipleniyor. Projenin büyüklüğünden ziyade, bu tarz şeyler bizim için daha önemli. Yaptığımız projelerin özgün ve fonksiyonel olması, bizi yansıtması, hem çevresinde fark edilip hem o siluete uygun olması önemsediğimiz konular. Bu nedenle de bütün projelerimize ayrı bir özenle yaklaşıyoruz.
Ofis içerisinde de özellikle güleryüze çok önem veriyorum. Görüşmeye gelen arkadaşlara da hep bunu söylüyorum. Mimarlık ofisleri genelde gergin olabiliyor, çünkü hep bir şeyler yetişecek havası olan ofisler ne yazık ki. Sizin de dediğiniz gibi müthiş bir zaman sorunu var. Ben gergin bir yerde çalışmayı hiçbir zaman sevmedim. Kendi ofisimin de gergin bir yer olmasını istemediğim için öyle bir ortamın oluşmasına pek izin vermiyorum. Güleryüzlü insanlarla daha verimli çalışılabileceğine inanıyorum. Mimarlık ofislerinin en büyük handikaplarından biri de çok uzun mesai saatlerinin olması. Ben bunu da çok önemsiyorum çünkü her gece mesai yapan insanların verimli çalışacağına inanmıyorum. Siz her gece insanları 10'lara, 12'lere kadar çalıştırırsanız, o kişi gündüz daha az verimli çalışır ki akşama da enerjisi kalsın. Halbuki gündüzü daha değerli hale getirirseniz, insanların çalışma ortamının daha güzel olmasını sağlarsanız. Açıkçası bu işin çok da mesaiye kalmadan yapılabileceğine inanıyorum. Bizim ofis cumartesi ve pazar günleri kapalıdır. Resmi tatillerde çalışmıyoruz. Eğer tatiller arasında bir gün boşluk varsa, çok acil bir iş olmadığı takdirde o gün çalışmamayı tercih ediyoruz. Çünkü bunun ekibin verimini artırdığını düşünüyorum. Verim artınca da uzun sürelerde elde etmeye çalıştığınız işi, daha kısa sürede elde edebiliyorsunuz. Çalışma arkadaşlarımın burada kendilerini keyifli hissetmeleri benim için de bir kazanç çünkü o zaman ofisi daha çok sahipleneceklerdir. Bu bağlamda daha keyifli ve güleryüzlü bir ofis olma hedefindeyiz. Öyle de olduğumuzu düşünüyorum...
Ofisin Kurucusu Talha Haksever ile...
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın