Mimarlık mı hayatı yönlendirir, hayat mı mimarlığı?
04 Kasım 2009
Ofiste zamanınız nasıl geçiyor? Geliş gidiş saatleriniz belirli mi?
Üniversite hayatımdan beri evim ile işim hep birbirine yakın oldu. Şehir merkezinde yaşamayı seçtim hep. Dolayısıyla benim ofisten çıkış saatim de ofise giriş saatim de pek belli olmuyor.
Öneren çok kişi olmasına rağmen home-office çalışmayı kendim için uygun bulmamıştım, şimdi çok doğru bir karar verdiğimi anlıyorum. Çünkü bunu sürdürmek bir kişisel disiplin işi; öyle biri olmadığımı biliyorum. Ofisin evi yok etmesi her an mümkün olabilirdi o durumda. "Eve gidiyorum", "ofise gidiyorum" duygusunun ayrılmış olması daha doğru. Ev ortamıyla ofis ortamının karışması, herkesin her yere girip çıkması bana iyi gelmiyor. Mümkünse iki ayrı kabuk içinde yaşamak istiyorum.
Başlangıçta sayımız azken burası bize göre biraz büyük ve biraz da ıssız bir mekandı. Ama mekanın bu hali bize yeni olanaklar tanıdı. Sayımızın ve bununla bağlantılı olarak ritmin artmasının hepimize olumlu etkisi oldu.
Hayatınızı mimarlık mı yönlendiriyor?
Eskiden hayatımı mimarlık yönlendirirdi ve bu benim hoşuma giderdi. Fakat artık bunun olmasına izin vermemeye çalışıyorum. Çünkü eğer kendimi donatacağım yeni alanlar olmazsa hayatımda, mimarlık alanına kendimden aktarabileceğim de yeni şeyler olamıyor. Bu düşünceyle üniversite yıllarında "BİLAR"daki seminerleri izlemeye başlamıştım. Seminerler aralıklarla toplamda on yıl kadar sürdü ve bu on yılın, benim kavramsal konularla ilişkilenmemde büyük katkısı oldu. O kanal sayesinde başka disiplinlerden çok değerli arkadaşlar edindim.
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın