YTÜ 1997 yılı mezunuyum. Kuzen olduğum için, ofis ilk açıldığı zamandan bu yana, yani 10 yıldır Kreatif'te çalışıyorum. O dönemde öğrenciydim ama bir şekilde yardımcı oluyordum.
Kreatif'in başarısınını arkasında yatan temel unsur, yaptığımız işin iyi olması için hiç durmadan çaba gösteriyor olmamız. Bir projeyi bitti diye kenara kaldırmayız hiçbir zaman...
Beş sene boyunca yurt dışındaydım; bunun iki senesi Afrika'da, diğer üç senesi ise Amerika ve Karayipler'de geçti. Ama daha ziyade tasarım ve proje yönetimi gibi konular üzerinde çalıştık. Şu anda yabancı ortaklarla yaptığımız bazı projelerimiz var. İnşallah yaptığımız tasarımlarla yurt dışına da açılabiliriz.
Birçok mimar farklı ofislerde deneyim kazanıp belli bir seviyeye geldiğini düşündükten sonra kendi ofisini açmak ister. Kreatif'teki çalışan sirkülasyonunu da, bu genel eğilime bağlıyorum. Kreatif'in en iyi yönlerinden birisi, tek bir konu üzerinde özelleşmemiş olmasıdır; sadece hastane veya otel üzerine gitmez. Son yıllarda yaptığımız işler daha bir özelleşmeye başladı ama, halen birçok konu üzerinde çalışabiliyoruz. Bazı arkadaşlarımız ise tek bir konu üzerine özelleşmek istediğinde böylesi bir ofise geçip orada çalışmak ya da kendi ofisini kurmak isteyebilir.
Son zamanlarda Kreatif'te de avan projeyi bir grup, uygulamayı başka bir grup yapmaya başladı. Ama o noktada da bir işe başlayan, o işin her kolunda olur. Böylece sadece alan değil, aynı zamanda çizim anlamında da kendinizi geliştirmek için farklı olanaklar yakalamış oluyorsunuz.
Öte yandan artık bir apartmanın içinde değil, kendi binamızda çalışıyoruz. Her şeyden önce yeşilin içindeyiz ve ofise gelen müşterilerimiz de kendilerine yapılacak ortamın böyle olacağını düşünüyorlar.