2009 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi, Mimarlık Bölümü'nden mezun oldum. Bahadır Kul Mimarlık'ta yaklaşık bir buçuk yıldır çalışıyorum. Eskilerinden sayılırım. Daha önce de İstanbul'da bir ofisimiz vardı ama ekip değişikliğine gidildi. Bir buçuk sene önce hep beraber sıfırdan başladık.
BKA'nın diğer ofislerden en önemli ve en güzel farkı, birçok şeyin kolektif olarak, beraber yapılıyor olması... Ofisin taşınması esnasında olsun, her noktada hepimiz çaba gösteriyoruz ve herkesin o duruma bir katkısı oluyor.
Bahadır Bey'le çalışmak çok güzel. Ofis işleyişinde olduğu gibi projelerde de çok fazla katkımız oluyor. Daha önce büyük çaplı tanınmış ofislerde de küçük ölçekli ofislerde de çalıştım. Tabi ki projelerde etkin olma durumu tecrübeyle sabit ancak buradaki az tecrübeli çalışanlar da projelere aktif olarak dahil olabiliyor. Diğer ofislerde, o potansiyele sahip olmamıza rağmen ya yeni olduğunuz için, ya da karar veren mercinin ayrı olmasından ötürü projede inisiyatif alamayabiliyorsunuz.
Buraya gelişim, arkadaşım Pelin Üye vesilesiyle oldu. Pelin burada çalıştığı için zaten işleyişten haberdardım. Burası aynı zamanda çok fazla etkinliğin olduğu bir ofis. O etkinliklere katıldığım için de birçok kişiyi tanıyordum. Pelin, Nurgül, Anıl ve ben daha önce başka bir ofiste beraber çalışıyorduk. İyi arkadaş olmanın iyi iş yapmaya katkısını burada çok hissediyoruz. Çünkü hepimiz, kişisel birçok şeyi bir kenara bırakıp, iyi bir ürün ortaya çıkartmak için çalışıyoruz.
Ofisin çalışma saatleri sabah 9, akşam 6. Proje teslim zamanlarında mesaiye kalabiliyoruz ama bu yine bizim inisiyatifimizde oluyor. Dolayısıyla kendimize zaman ayırabiliyoruz.
Ayrıca yurtdışında çok sayıda projemiz olduğundan buralara geziler oluyor. Mesela geçen hafta Erbil'deydik. İşverenlerle tanışınca, projeyle ilgili hissiyatlarını birebir görüp müdahale etme şansımız oluyor. İşveren, teknik ekip, uygulamacı, herkesle doğrudan görüşüyoruz. Bunun mimarlık pratiğine kesinlikle çok büyük katkısı var.