Hasankeyf dışında, diğer kentlerde öne çıkan güncel projeleriniz hangileri?
Sabiha Gökçen Havalimanı'nın üst kısmına ‘Teknopark İstanbul' adlı bir proje yapıyoruz. ‘Airport City' olarak de geçiyor. İstanbul'un kaderini belirleyecek, çok ciddi bir proje. Bu sayede metro Pendik'e, Tuzla'ya kadar gelecek. Çok ilginç bir ilişki sistemi var.
Daha önce ODTÜ Teknokent'i hayata geçiren mimar olarak bu teknoparkın lokasyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şehirden biraz kopuk ama lokasyonla ilgili hiçbir sıkıntı yok. Bir yanında liman, bir yanında havaalanı var. Uluslararası ölçekte de çok iddialı bir proje; birkaç sene içinde Türkiye'nin, belki de Avrupa'nın en büyük teknoparkı olacak. Savunma ağırlıklı sektörlerin (havacılık, gemicilik) burada Ar-Ge yapacağını dikkate alırsak çok doğru bir lokasyon olduğunu düşünüyorum.
ODTÜ örneğinde olduğu gibi, Teknopark İstanbul'un da özellikle iletişim içinde bulunduğu bir üniversite var mı?
O bakımdan da ilginç bir örnek... Teknoparklar hep bir okulun güdümünde gelişir ama burada öyle bir durum yok. Tam tersine bütün okullara eşit mesafede durmaya çalışılıyor. Ortaklardan birisi İstanbul Ticaret Odası ve onun kurduğu İstanbul Ticaret Üniversitesi. En büyük ortaklardan biri de Savunma Sanayi Müsteşarlığı.
Bu projeyi nasıl elde ettiniz?
Davetli bir proje yarışmasıydı; 7 firma arasından seçildik. Kendi içinde etaplanan bir proje; kentsel tasarım ve peyzaj projeleriyle ilk grup yapıların projelerini biz hazırladık. Bir meydan ve onun altında yer alacak katlı otoparkı çalıştık. Bundan sonraki yapılaşmaların, farklı mimarların katkısıyla daha keyifli bir hale getirileceğini düşünüyorum.
Başka mimarlık firmaları ile bu yönde temaslarınız oldu mu?
Henüz olmadı çünkü inşaat ihalesi yeni yapıldı. Teknopark'ta diğer inşaatlar yapılırken buradaki yaşam da başlamış olacak. Diğer etaplarla ilgili öngörüler ve proje elde etme yöntemleri de yavaş yavaş şekillenecek. Tüm bunlar, ortakların inisiyatifiyle ve bütçe fonlamasıyla olacak. Ama bir kısmı da tamamen tahsis edilecek. Mesela belli bir alanı Microsoft'a verecekler, onlar da belki kendi mimarlarıyla çalışacaklar. Ama bunlar da yine bizim plan kodlamalarımız ve standartlarımız doğrultusunda yapılacak. Burası 250 hektarlık devasa bir alan, dolayısıyla İstanbul'u ciddi ölçüde etkileyeceğini düşünüyorum.
Organizasyon meselesinde pek başarılı olmadığımız için bu tür bir yapılaşmanın gerçekleştiriliyor olması çok önemli…
Kesinlikle, bu ölçekteki bir kentsel tasarım çalışması ve bunların belli bir disiplin içerisinde üretilmesi… Zenginliğe kimse karşı değil ama karmaşaya varmayan bir düzen oluşturulması gerekiyor.