1980 Darbesinin Haliç'teki yansıması ve Tuzla'daki ölü tersane işçileri
09 Nisan 2010
Haliç için yapılan fotoröportaj konuyu o kadar iyi anlatıyor ki, aslında ayrıca söz söylemeye çok da gerek kalmıyor. Fakat yine de Pınar, Haliç'de tersanede çalışacak eleman yetiştiren teknik lisenin 1983 yılında, oradaki örgütlü işçi dayanışmasını kırmak için bilinçli bir biçimde kapatıldığını vurgulayarak üzerinden geçen yıllara rağmen darbenin halen nelere mal olmakta olduğuna dikkat çekiyor:
"Örgütlü bir işçi dayanışmasına tahammülleri olmadığı için sürekli tersanelerin içini boşaltıyorlar: Okulu kapatıyorlar, emekli olan işçilerin yerine yenilerini almıyorlar, İstanbul'da gemi taşımacılığı geriletiliyor. Ve en sonunda da hiç bir teknik bilgisi olmadan köyünden gelmiş yüzlerce insan, Tuzla'da armatörlere hizmet veren taşeron şirketler tarafından çalıştırılıyor. Gemi yapmanın, başka bir araç yapmaya benzemeyeceğini ve bu işin hiç şakasının olmadığını söylemişti Haliç'te çalışan biri. Köyünden yeni gelmiş birinin gemi yapmak ile ilgili nasıl bir fikri olabilir ki? Dolayısıyla Tuzla'da sürekli insanlar ölüyor…"
Herkes Haydarpaşa'ya gözünü dikti!
Pınar, tersanelerin maruz kaldığı adım adım işlevsizleştirme politikasından Haydarpaşa'nın da nasibini aldığını dile getiriyor ve ekliyor: "En sonunda Haydarpaşa garının merkez yönetim binası, sadece yüzde 30'u kullanılan bir yer haline geldi ve herkes bu binaya gözünü dikti."
Fatih Pınar'ın gözünden kentsel dönüşüm bölgeleri...
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın