Jo Noero, G. Afrika'ya Kazandırdığı “Umut Mekanı"nı Anlattı
mimarizm.com
/ 05 Kasım 2010
Dünya Mimarlık Festivali'nin (WAF) ikinci gününün "dönüşüm" temalı seminerlerinin ilki, Noero Wolff Architects'in kurucu ortağı Jo Noero'nun Güney Afrika'daki "Red Location Port Elizabeth" projesi üzerine gerçekleştirdiği sunumdu.
Projenin, dönüşüm teması altında bir vaka çalışması olarak mercek altına alınmasının nedenleri;
- Güney Afrika ile İngiltere arasında yapılan Boer Savaşı döneminde konsantre bir kamp olan ve ırk ayrımı gözeten bir yönetim altında bulunan bölgenin, kamu kurumlarına demokratik olarak erişilebilir ve dinamik bir yerleşime dönüştürülmesi;
- Sürdürülebilir ve denetlenebilir bir kentsel gelişim için "deneme tahtası" amaçlı bir nazım plan tasarlanması;
- Dünya kentlerinde özgürlüklerin kısıtlanmasının önüne nasıl geçileceğinin evrensel bir sorun olarak tartışmaya açılması olarak sıralandı.
Jo Noero, bu proje kapsamında bölge insanının sesine, yaşamına ve yasadıklarına kulak veren bir tasarım ve planlama yapmaya çalıştıklarının altını çizdi. Kamuya yönelik tasarlanan binalardan müze yapısının cephesine, bölgede yaşayan yerli halktan insanların fotoğraflarının giydirildiğini, böylelikle fotoğrafta yer alan insanların, bu görüntü üzerinden ziyaretçilere öykülerini anlatma fırsatını bulduklarını ve binayı sahiplenebildiklerini aktardı. Müze binası içinde tasarlanan "bellek kutuları"yla (memory boxes) ise, Güney Afrika'da yaşananları anımsatma ve anlatma amacı güdüldüğünü belirtti.
Projenin genel amacının yerleşik sosyal yapıyı ve yaşantıyı dönüştürmekten çok, yetersiz ve ayrımcı mekanları daha demokratik ve erişilebilir kamusal mekanlara dönüştürmek olduğunun altını çizen Noero, proje bütçesi, arşiv ve kütüphane binasında yapay aydınlatma ve iklimlendirmeye olanak tanımadığı için, günışığından ve doğal havalandırmadan maksimum düzeyde yararlanan sürdürülebilir bir tasarıma gidildiğini sözlerine ekledi.
Afrika ve benzeri coğrafyalarda gerçekleştirilen bu tip yerleşimleri, "umut ve fırsat mekanları" (place of hope and opportunity) olarak tanımladığını dile getiren Noero, mimarın sosyal sorumluluğunun büyük olduğunu, bu nedenle kendi projesinin de "gerçek ve amacı olan bir mimarlık yapma biçimi" olduğuna inandığını belirterek, "Bu tasarımın mimari estetik barındırdığı da düşünülürse işe yaradığı söylenebilir" ifadesiyle sunumunu tamamladı.
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın