“TOKİ artık İstanbul ve Ankara’da eskisi kadar rahat iş yapamıyor”

28 Şubat 2013

Bu inşaat furyası sadece İstanbul'u değil, diğer kentleri de etkisi altına almış durumda.

DÇ:
Tabi, Bitlis'e, Diyarbakır'a, Urfa'ya gidince, oralardaki projeleri de görüyorum. TOKİ artık İstanbul'da, Ankara'da, Bursa'da eskisi kadar iş yapamıyor çünkü bir tepki oluştu; sosyal bir karşı koyuş var. Öyle olunca da Doğu'da daha rahat çalışıyor.


  Bitlis kent meydanı projesi

Zaten konut projeleri dışında başka projeler de üretmeye başladı.

DÇ:
Evet, toplu konut idaresinin kısaltması ama artık başka bir marka, bir gayrimenkul şirketi gibi çalışıyor.

SE: TOKİ, arsa problemi olmayan bir gayrimenkul şirketi aslında. Arazileri arsaya çok kolay dönüştürebilen, kamu arazilerine kolayca plan yapma yetkisi olan bir gayrimenkul şirketi...


  TOKİ Kayabaşı yarışması için hazırlanan proje

TOKİ'den söz açılmışken, Konya'da Sancak Vadisi'nde sosyal konut kavramını irdelediğiniz projenize değinebilir miyiz?

DÇ:
Eda Ekim ve Ceyda Özbilen'le birlikte severek çalıştığımız bir projeydi. Sertaç da bize danışmanlık vermişti. Havaalanının hemen kenarında, 300-400 hektarlık bir alana yayılan bu proje, Konya'nın en değersiz arazisinde konumlanıyor. Çok kötü bir imar planı yapıldığı için insanlar buraya gitmeyi tercih etmemişler. Bu verilerden yola çıkarak, sosyal donatılarıyla, açık alan sistemiyle, yapılaşma mantığıyla nasıl bir konut alanı yaratabileceğimiz üzerine fikir geliştirdik. Bütün alanı birbirine bağlayan, belli sosyal donatıları ve yeşil alanları barındıran kentsel bir ring oluşturduk.

Projeyi Selçuklu Belediyesi'nin davetiyle mi hazırladınız?

DÇ:
Hayır, Faruk Göksu bu belediyeyle bir proje yürütüyordu ve bu alan için bizi önerdi. Arazinin çok değersiz olması sayesinde proje hemen bize teslim edildi ve rahat bir tasarım süreci geçirdik. Üzerimizde pek baskı yoktu.

Sertaç Hanım, yüksek lisans tezinizde konut alanlarında monotonluğun giderilmesi ve çeşitlilik yaratılması konusunu incelemişsiniz. Bu araştırmanın çalışmalarınıza nasıl bir yansıması oldu?

SE:
Yaşadığımız yapılı çevrelerde, mimar imar planından, şehir plancısı aynı planı üretmekten şikayetçi. Sonuç olarak ortaya, monoton, patates baskı diye tarif ettiğimiz, özellikle Ankara'da çok sayıda örneğini gördüğümüz, ayrık nizamlı konutlar çıkıyor. Öte yandan bunun olmadığı durumlarda da kaotik bir ortamla karşılaşıyoruz.

Tezimde, "kentsel mekanda bu monotonlukla karmaşa arasında bir çeşitlilik olabilir mi" sorusuna yanıt aradım. Eryaman'ın belli etaplarında; dil birliği, uyum ve ayrışma gibi konulara dair birtakım egzersizler var. Tabi sonrasında bu araştırmaların yaptığımız işlere yansımaları oldu. Ama bu alanın bana en büyük katkısı şuydu: Kentsel mekanda hem birbirine benzeyen hem ayrışan şeylerin nasıl bir arada var olduğuna dair fikrim oldu.


Devrim Çimen ve Sertaç Erten yanıtlıyor
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :