Peki katıldığınız yarışmlar arasında sizi en çok etkileyen konu/proje hangisi oldu?
SE:Sarıkamış bizi çok heyecanlandıran bir yarışmaydı. Projemiz ikinciliğe değer görüldü. Anma alanları, kentsel tasarım yarışmalarına çok sık konu oluyor. Bu temayla ilk kez 2003 yılında Ankara'da karşı karşıya geldik. İşin içine açık alanların düzenlenmesine ilişkin konular giriyor. Sarıkamış da bu tür bir yarışmaydı fakat şartnamesi çok iyi tasarlanmıştı. Kentin bütününe dair birtakım fikir arayışları vardı.
Katıldığımız yarışmalarda yer görme zorunluluğu olmasa da proje alanlarına muhakkak gideriz. Sarıkamış'a da gittik. Yarışma şartnamesinde çok farklı şeyler beklendiğinden öncelikle araziyi anlamamız gerekiyordu. Anıt ve çevre düzenlemesinin yanında, kışın kentte düzenlenen spor festivallerine ilişkin belli düzenlemeler bekleniyordu. Kentin bütününü ele alırken, yine kentin mütevaziliğinden yola çıktık. Tabi bu tarz projelere girerken tarih araştırması yapmanız gerekiyor. Edindiğiniz bilgileri tartışmak, bunlardan fikirler çıkarmak hakikaten çok keyif verici. Zaten yarışmaya girme dürtüsünü veren şey de benim için bu. Sonrası zaten üretim kısmı...
Sarıkamış'ta hayatını kaybeden onbinlerce asker daha savaşamadan donarak ölmüş. Her şeyden önce bu trajediyi anlatmak istedik. Zafer anıtı gibi 30-40 metrelik bir heykel dikmek içimizden gelmedi. Projemizin temel farkı buydu. Olay gerçekte şöyle yaşanmış; birlik yola devam ederken, askerler soğuktan teker teker ölmüş. Bizi en çok etkileyen, o yollarda tek başına, birey olarak yürüme fikriydi ve bunu mekana yansıtmaya çalıştık.
Tören alanının hemen arkasında, binaya yapıştırılmış, yatayda uzanan bir duvar hazırladık. Tören sonrası herkes, bu duvardan çıkan küçük taşlardaki deliklere bir karanfil bırakıyor ve burası bir karanfil duvarına dönüşüyor. Karanfilleri bıraktıktan sonra insanlar, patikalaşan aksta tek başına yürüyorlar. Dolayısıyla bir anlamda Sarıkamış'ta hayatını kaybedenleri canlandırmış oluyoruz.
DÇ: En son Ödemiş'te, kentin bütününe yönelik fikirlerin üretildiği üst ölçekli bir kentsel tasarım yarışmasında birinci olduk. Kent meydanının ve altındaki otoparkın uygulama projelerini çizdik. Yakında ihaleye çıkacak.
Toplam üç birinciliğimiz bulunuyor. Bunların ikisinin, küçük de olsa uygulama projelerini çizdik. Örneğin Diyarbakır Yarışması 700 hektarlık önemli bir alan. Yarışmadan sonra enerji sönüyor ama biz belediyeyi ikna etmek için bayağı inat ettik. Onlar da bu çabamızı görüp projeyi kısmi de olsa uygulamaya karar verdiler. Şimdi bir sürü imar planı çalışması yapılarak kamulaştırmalara başlanması gerekiyor.
SE: Yarışmaya çıkan alan, 7 km'lik bir alandı. İlk projeyi hazırlarken 1/5000'lik nazım planı da yaptık. Dolayısıyla o alanın hepsi için bizim yarışma projemizi baz alan bir nazım plan üretildi ve bütün kararlar verilmiş oldu.
DÇ: Yarışmada önermiş olduğumuz proje imar planına dönüştü. Bu çok önemliydi bizim açımızdan.