Zeynep, söyleşi boyunca harıl harıl oyuncak yapmaya devam etti!
Karakterlerin hikayelerini nasıl anlatıyorsunuz?
Ozan: Daha önce sipariş üzerine yaptığım oyuncakların metinleri daha uzundu aslında. Fakat sergide hem çok parça olduğundan hem de izleyenlerin uzun metinleri okuması zor olacağından, karakterlerin hikayelerini kısa dörtlükler halinde anlattık. Bunları da Zeynep yazdı.
Zeynep: Bu dörtlükler aslında çok hikaye gibi değil. Karakterin hayatını anlatmıyor. Sadece o tipe dair bir ipucu veriyor.
Ozan: Bazı metinler esinlendiğimiz noktalara ya da kullandığımız malzemelere dair de ipuçları içeriyor.
Zeynep: Evet, dörtlükten hareketle rögar kapağı ile sokak çocuğu arasındaki ilişkinin kurulması bizim daha çok hoşumuza gider.
Sokak kedileri ev kedileriyle, sokak çocukları ev çocuklarıyla aynı mekanı paylaşıyor. Küpşehir, adaletli bir şehir mi?
Zeynep: O kadar adaletli bir şehir değil aslında Küpşehir. Bizim yaşadığımız şehrin minyatür bir kopyası ve bazı şeyler sadece sembolik olarak var. Sokak Çocuğu var evet…
Ozan: …ama ona biz "Sokak Çocuğu" diyoruz aslında. Onun bir sokak çocuğu olduğu bire bir belli değil ki! Biz yakıştırdık öyle oldu.