"İç mimarinin neredeyse hiç dikkate alınmadığını görüyoruz"

09 Temmuz 2015

Gönye Proje Tasarım'ın hikayesine geçmeden önce, Gönül ve Yelin'in bir araya gelmesinden bahsedebilir miyiz?

Yelin Evcen: Gönül'le iş arkadaşı olarak tanıştık, dostluğumuz zaman içerisinde gelişti. 2010 yılında Gönye'yi kurmaya karar verdiğimizde isimlerimiz ve en çok kullandığımız mimarlık aleti çok güzel bir şekilde uyuştu. Bunun için doğmuşuz dedik (gülüyor). Gönül ve Yelin isimlerinden Gönye'yi bulduk. Firmayı kurduğumuzda yapmak istediğimiz zaten konut projelerinin iç mimarisiydi. Daha önceki yıllarda yine bu konuda tecrübelerimiz olmuştu. Tamamen markalı konut ve ofis projelerine ağırlık verelim, kişisel işlere girmeyelim dedik ve bu alanda uzmanlık yoluna gittik. Beş sene belki çok uzun bir süre değil ama ikimiz de yıllarca bu sektörde çalıştığımız için altyapımız çok daha eskiye gidiyor.    

Aslında Türkiye'deki yoğun proje üretimini göz önünde bulundurduğumuzda oldukça yeterli bir süre sayılır.

YE: Evet, beş yılda çok fazla iş biriktirebiliyorsunuz. Bir de yer aldığımız projelerin farklı etaplarında farklı içeriklerle çalışıyoruz. Her biri aynı değil. Kiminde komple iç mimarisini yapıyorken bazı tiplerin sadece örnek dairesini ya da tek satış ofisini, bazılarının ise projelendirme gibi farklı detaylarını yapıyoruz.

Gönül Ardal: Aslında örnek daire dekorasyonuyla başladık. Onun yanında kişisel konut projeleri de oluyordu. Fakat o dönemde uygulama da yapıyorduk. 2011 yılından itibaren uygulama yapmayı bıraktık. Eğer uygulama yapıyorsanız kişisel projeleri daha iyi yürütebiliyorsunuz. Konut projelerine ağırlık verdikten sonra yatırımcı firmalarla iç mimari çözüm ortağı olarak çalışmaya başladık. Böyle olunca kapsamımız iyice genişledi. Şu anda örnek daire tasarımı dışında projenin iç mimarisini kapsayan tüm mekanları çalışıyoruz. Lobi, kat koridorları, asansör hollerinin yanında, daire tiplerinin iç mimari detaylı çalışmalarını da biz geçekleştiriyoruz. Bunun koordinasyonunu mimari firmalarla birlikte yürütüyoruz. Ayrıca sosyal tesis alanlarını tasarlıyoruz.

YE: Sosyal tesisler de artık çok genişledi. Eskiden projelerin basit spor salonları, yüzme havuzları olurdu. Şimdi sosyal tesisler başlı başına bir spor merkezi gibi. Fitness alanlarına çok önem veriliyor, havuzların otel havuzları gibi çok şık olması isteniyor. Bunun yanında işletmelere verilecek kadar büyük mutfağı, barı olan kafeler yapıyoruz. 

GA: Vitamin barı ayrı, kafe-restoran bölümü ayrı oluyor. Eğer açık havuz varsa bu tarz bir fonksiyon olabiliyor.

YE: Kimi projede squash alanı, basketbol sahası, bilardo, çocuk oyun alanları oluyor. Bizim açımızdan oldukça tatmin edici bir içerik, sosyal tesis yapmak.

İnternet sitenizin "Hakkımızda" kısmında, mekanın fonksiyonel kullanımının sizin için çok önemli olduğunu söylüyorsunuz. Çalıştığınız projelerde mimariden kaynaklanan sorunlar olduğunda, işverene bu konuda nasıl bir çözüm ortaklığı sunuyorsunuz? Çünkü standart bir apartman dairesi satın almakla, özel tasarlanmış bir daire almak çok farklı ve bu noktada artı değeri aslında siz yaratıyorsunuz.

GA: Tabi bu mimari yapıya göre değişiyor. Bize belli alanları tanımlanmış olan daire tipolojileri geliyor ve onun üzerinde çalışmalarımızı yapıyoruz. Bunun dışında penthouse daire gibi özel daire tipleri gelebiliyor. Mesela European Property Awards'a değer görülen Loca İstanbul projesinde bir penthouse daire çalışması yapmıştık. Burada hiçbir şekilde iç bölümlendirme yoktu. Sadece mimari bir kabuk vardı, o kabuğun içerisindeki planlamayı biz çözmüştük, çok da keyif aldığımız bir projeydi. O zaman hem estetik hem fonksiyonel olarak kendinizden çok şey katabiliyorsunuz. Ama mesela tünel kalıp projelerde çok da fazla bir şey yapamıyorsunuz. O tünel kalıbın taşıyıcı duvarları sizin hatlarınızı çok net bir şekilde belirlemiş oluyor. Ama en azından daha fonksiyonel halde nasıl kullanabiliriz, onun detaylarına girmiş oluyoruz.

YE: Bazen bir banyo kapısının yerini değiştirdiğinizde bile çok farklı bir yerleşim oluyor. Mimariden bize gelen bazı planlarda iç mimarinin neredeyse hiç dikkate alınmadığını görüyoruz. Belki de nasıl olsa iç mimara verilir bu proje diye düşünülerek yapılıyor. Bu da çok sıkıntılı mekanlar ortaya çıkarıyor. Sadece müşterinin istediği metrekarelerde, istenilen adette daire çıkarmaya odaklanılmış projeler geliyor. Eğer devreye bir iç mimar girmezse içinde yaşanmaz bir alan ortaya çıkabilir. Oransız oda büyüklükleri, kullanışsız banyolar, sığmayan klozetler gibi sorunlarla sıkça karşılaşıyoruz. 80 cm'den bile küçük duş alanları kalabiliyor. Tabi biz onları değiştiriyoruz.

Bu devirde artık belli standartların oturmuş olması gerek, özellikle böyle büyük ölçekli projelerde...

YE: Oturmamış (gülüyor). Şöyle bir gerçek de var, her geçen gün metrekareler küçülüyor. Üç sene öncesinde bu metrekarelere nasıl sığılır dediğimiz metrekarelere bugün sığıyoruz. Oda sayısı değişmiyor, 3+1, 2+1 ama metrekareler küçük, salonlar küçük. Tabi çok daha geniş projeler de var ama genel olarak alan değerlendikçe, metrekare satış fiyatları arttıkça daha fazla daire sığdırma hedefi oluşuyor. O zaman da bize daha çok iş düşüyor.


Gönül Ardal ve Yelin Evcen ile...
Gönye Tasarım Ekibi ile...
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :