“Yapı, Aydınlatması ile ‘Bana Bakın, Şahaneyim’ Diye Bağırmamalı”

mimarizm.com / Merve AKI / 17 Aralık 2012

"Homojen aydınlatılmış sokaklar, hapishane avlusu hissi yaratır"

İstanbul'un Levent-Maslak aksındaki yapılaşma hakkında aydınlatma tasarımı üzerinden nasıl bir değerlendirme yapabilirsiniz?

Peter Fordham: Levent bölgesinde birkaç proje yapıyoruz. Alanı tanıdığımızı söyleyebilirim.

Ricardo Mateu: Burada tüm bu yatırımın gerçekleştiriliyor olması müthiş. Yakın zamanda İstanbul'un siluetinde yükselen gökdelenlerin, camiler ve minarelerden oluşan siluetteki etkileri üzerine bazı şiddetli endişelerin dile getirildiğini biliyorum. Şehrin uluslararası bilinirlik sahibi imajı da gerçekten cami siluetlerinden oluşuyor. Dolayısıyla, kontrollü olması gerektiğini biliyorum ama gelişimin engellenemez olduğunu da aşikar. Ben, gelişmenin kentsel doku içinde çalışır kılınması gerektiğine inanıyorum. Levent, kentin ikonik anıtlarına yakın bir yerleşme değil. Bu sayede söz konusu büyük yatırımları tam da Levent'te gerçekleştirmek anlamlı gözüküyor. Fakat ana planının yeterliğinin, yapı kalitesinin sorgulanması çok doğal… Çünkü günün sonunda, tüm bu ilişkiler ağının iyi olabilmesi gerekiyor. Yerleşimin, farklı mimarların imza yapılarının toplamından daha fazlasına evrilmesi, farklı ve değişen ihtiyaçlara yanıt verebilmesi gerekiyor.

Yaya-kent ilişkisinin gece denklemi hakkında ne düşünüyorsunuz? Ne de olsa aydınlatma bu anlamda çok önemli bir bileşen…

Ricardo Mateu: Kentten kente değiştiği söylenebilir. Bugüne kadar tanık olduğum kadarıyla İstanbul, geceleri çok hareketli bir kent. Dolayısıyla yayalar için sokak aydınlatması çok önemli, gözden çıkarılamayacak bir kentsel tasarım konusu… Ama Orta Doğu kentlerinde geceleri o kadar az yaya trafiği var ki, sokak aydınlatmasında gerçek bir etmen olarak ele alınmamış. Örneğin Dubaililer, gece kentte dolaşmak için tamamen arabalara mahkûmlar.

Yaya trafiği, araç trafiği veya hibrit trafik için aydınlatma konuları, yönetmeliklerde öngörülen ışıklılık seviyesi etrafında şekillenmeli. Ama salt bu kabul üzerinden ve onlara sıkı sıkıya bağlı kalarak hareket etmek, aydınlatılmış çevreye ilişkin çok ham bir yaklaşım olurdu. İhtiyacınız olan daha ziyade belli bir kontrast seviyesini yakalayarak görsel bir şölen tasarlamak… Homojen şekilde aydınlatılmış bir sokak kesiti, hapishane avlusu hissini yaratacaktır. Bu gerekli gerilimi, aydınlatma armatürlerini sokak mobilyaları ile entegre ederek veya sokak lambaları üzerinde çok daha alt kotlarda kullanılacak aydınlatma elemanları ile çevreleyici bir atmosfer yaratarak da sağlayabilirsiniz. Yalnızca zeminde belirlenmiş bir ışıklılık seviyesini yakalamaya çalışmak zaten zor bir iş değil…

Son olarak, az önce ipuçlarını da verdiğiniz Mumbai'de konumlanan Worli Mahalaxmi projenizden, kentin özgül bağlamında söz edebilir misiniz?

Ricardo Mateu: Mumbai çok kaotik, çok ilginç bir kent. Trafiği, İstanbul'unkinden çok daha berbat! Kente yönelik bir sürü yeni yatırım yapılıyor. Worli ise bu yatırımların "sıcak noktası"nda kalıyor denilebilir. Bizim projemiz, çevresinde süregelen hareketlilik ve heyecana karşı bir tür "vaha" niteliğini taşıyor. Çok özel ve lüks bir geliştirme projesinden söz ediyoruz. Bu nedenle projenin başlangıcında, ilham almak için Hint saraylarına baktık. Tasarladığımız daireler, özellikle de iki ve üç katlı olanlar, gerçekten gökyüzünde saraylar!

Peter'ın da az önce söylediği gibi, yapıların aydınlatması ile bir izlenim yaratmak istiyoruz. Yalnızca uzaktan bakıldığında algılanan tekil bir izlenim yerine, yaklaştıkça değişen, çok katmanlı bir izlenim sunmak… Öte yandan çevresiyle etkileşime girebilen bir strüktür olmalı. Kentin geniş bir kesitini etkilemeden 20 katlı bir otopark veya 400 metrelik bir kule tasarlayamazsınız. Aynı zamanda, önümüzdeki 10 sene içerisinde nelerin değişeceğini öngörmek zorundayız. Çünkü projemizin konumlandığı arazinin çevresinde çok sayıda büyük ölçekli yatırım gerçekleşecek. Worli Mahalaxmi "dışa dönük" bir bina; onu çepeçevre saran balkonları var. Bu anlamda Hint saraylarına büyük bir tezat oluşturuyor: İç avlusuna kapanmak yerine kente doğru açılıyor. Dolayısıyla benzerlikler ve tarihsellikler üzerine düşünerek, onları tersyüz ettiğimiz söylenebilir.

Peter Fordham: Worli, aydınlatma tasarımı ile mimarlığı bir araya getiren, bütünleşik yaklaşımı olan bir proje… Üstelik işverenimiz için Mumbai'nin gece siluetine böylesine güzel ve bitimsizce değişken bir ek yapma olanağını bulduk. Mumbai'de süregelen lüks, yüksek yoğunluklu, aslında çok da fena olmayan konut projeleri arasında "daha iyisi nasıl olur"u arayan bir iş çıktı ortaya.


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :