Atölyenin sonuç ürünü olan enstalasyondan bir ayrıntı Fotoğraf: AA Visiting School Istanbul
Bu sene 15-24 Haziran tarihleri arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde gerçekleşen AA Visiting School programı sonrasında, iki okul arasındaki yeni iş birliğine ve atölye sürecine dair yürütücülerle keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Doğadaki oluşum süreçlerini ilham alarak "Cellular Re-Visions" temasıyla düzenlenen atölye, farklı ülkelerden ve okullardan gelen 40 mimarlık öğrencisinin katılımıyla Bilgi Üniversitesi'nde gerçekleşti. Öğrenciler, atölye süreci boyunca hem dijital tasarım araçları konusunda eğitim aldılar hem de dijital ve analog düşünme-üretme yöntemlerini bir araya getirerek ortak bir sonuç ürünü tasarladılar. Mimarlık Fakültesi'nin duvarınını çalışma alanı olarak seçen atölyede katılımcılar, AA Mimarlık Okulu'ndan ve Bilgi Üniversitesi'nden yürütücülerle beraber çalıştılar. Atölyeye ayrıca Gehry Technologies'den Tobias Nolte ve Foster&Partners'dan Xavier de Kestelier 'in halka açık konferansları eşlik etti.
Atölye sonrası, sonuç ürünü olan enstalasyona ve atölye sürecine dair programın yürütücüleri AA Mimarlık Okulu'ndan Alexandros Kallegias, Dağhan Çam, Elif Erdine ve İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden Aslı Aydın, Benay Gürsoy, Koray Bingöl, Şebnem Yalınay Çinici ve Tuğrul Yazar ile gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi aşağıda okuyabilirsiniz.
Enstalasyonun kurulumu gerçekleştirilirken
Programın açılış konuşmasında, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve AA Visiting School arasındaki yeni işbirliğinden bahsederek iki üniversitenin tasarım yaklaşımlarının çok benzer olduğundan söz etmiştiniz. Bu benzerlik gerçekleştirdiğiniz atölye çalışmasına nasıl yansıdı?
Şebnem Yalınay Çinici (Bilgi Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı): Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi olarak biz modern teknolojileri, dijital teknolojileri kullanarak düşünme, tasarlama, üretme konularına karşı oldukça ilgiliyiz. Fakültemizde birinci sınıfta mimarlık, iç mimarlık ve endüstri ürünleri tasarımı bölümlerinin programı ortak. Ve biz her zaman bilgisayar kullanıyor olmasak da dijital tasarım sürecinin mantığını ve anlayışını geliştirmek için daha ilk sınıfta çalışmalarımıza başlıyoruz. Bu süreçte 1/1 ölçekli strüktürler, prototipler üretiyoruz. Bizim yaklaşımımızın temel odak noktası ise nasıl yaratıcı olunur, belirli bir konu üzerine veya bir tasarım problemi üzerine çalışırken nasıl düşünmeli nasıl tasarlamalı üzerine yoğunlaşıyor. İkinci, üçüncü ve dördüncü sınıflarda ise konular değişiyor ve çeşitleniyor. Bu atölye çalışmasında yer alan yürütücülerimizin hepsi de birinci sınıf proje yürütücüleri. AA dijital teknolojilerin kullanımı, tasarım yaklaşımlarının ve mimari düşüncenin bu araçlarla geliştirilmesi konularında dünyanın önde gelen okullarından olduğu için, bu işbirliğibilgi Üniversitesi olarak bizim için heyecan vericiydi. Fikir, ilk olarak Melike Altınışık ile olan diyalogumuz esnasında gelişti. Daha sonra ise Elif'le tanıştık ve yaklaşık bir yıl kadar bir süre bu konuyu değerlendirdik.
Elif Erdine (AA Visiting School Program Direktörü): Yaratıcı düşünme ve tasarım anlayışı konusunda kesinlikle aynı yaklaşımları paylaştığımızı söyleyebilirim. Dijital teknolojilerin tasarım ve üretim anlamında bakış açımızı genişletmek için bir araç olarak kullanılması konusunda da aynı görüşleri paylaşıyoruz. Ayrıca şunu ekleyebilirim ki, bu atölye dijital tasarım araçlarında uzmanlaşmayı amaçlamıyor. Zaten bir kişinin on gün sonunda buradan kod yazmayı öğrenerek ayrılması mümkün değil, bu konuda uzmanlaşmak çok daha uzun bir sürecin sonunda gerçekleşebilir. Bu atölyenin amacı, bu araçlar aracılığıyla düşünerek, konsept tasarım sürecini üretimle buluşturmak ve her tasarım girdisinin birbiri üzerindeki etkisini görmek. Bu konular açısından bakıldığında Bilgi Üniversitesi'yle ortak bir yaklaşımımız var ve atölye boyunca da çok iyi anlaştık. Çok yoğun ancak eğlenceli bir süreç oldu.
Bu senenin öğrenci profilini değerlendirebilir misiniz?
Elif Erdine: Öğrencilerin büyük bir çoğunluğu Türk, 10-12 kişi ise farklı ülkelerden. Türk öğrencilerin neredeyse yarısı Bilgi Üniversitesi'nden olmakla birlikte ODTÜ'den, Özyeğin Üniversitesi'nden ve Bilkent'ten öğrencilerimiz de var. Oldukça keyifli bir grup. İlk olarak tasarım grupları oluşturarak çalışmaya başlayacaklarında, bu grupların farklı ülkelerden, okullardan gelen öğrencilerden oluşmasına özellikle dikkat ettik. Böylece farklı üniversitelerden gelenlerle birlikte çalışarak birbirlerini tanıma fırsatı buldular. Çok çalışkan bir grup da aynı zamanda, atölyenin son üç günü boyunca uyumadılar.
Atölyenin temasını nasıl belirliyorsunuz? Atölye yürütücüleri bu temaya göre mi dahil oluyorlar, yoksa tema yürütücülerle birlikte mi şekilleniyor?
Elif Erdine: Londra tarafında biz birkaç senedir beraber çalışıyoruz. Tema ve program üzerine düşünür, konuşur, tartışırken amacımız bir seçkiden ziyade aynı araştırma konularına ilgi duyan farklı insanları bir araya getirmek oluyor.
Şebnem Yalınay Çinici: Araştırma konuları ve ilgi alanları aslında bu grubu bir araya getiren. Elif ile atölyenin konusu üzerine konuşup tartışırken, sürece dahil olacak kişiler için, bu spesifik konuyla kim daha ilgili diye düşündük. Bilgi Üniversitesi'nde birinci sınıf atölyelerimizde yaklaşık 18 kişilik bir grubumuz var. Ancak mesela Aslı'nın bu konu üzerine bir tezi var, Benay ise benzer konularda dersler veriyor. Koray ve Tuğrul, tasarımda dijital programlama üzerine çalışıyor. Gamze ise sürece daha sonradan dahil oldu ve bu durum araştırma konularının insanları bir araya getirdiğinin kanıtı aslında.
Fotoğraf: AA Visiting School Istanbul
Son dönemlerde biyolojik ortam, doğal çevre, doğayla iletişim, ekoloji gibi konular mimaride çok konuşuluyor. Bu konular AA Visiting School olarak sizin çalışmalarınızı nasıl etkiliyor?
Alexandros Kallegias (AA Visiting School ): Doğa ve mimarinin ilişkisi çok uzun bir süre boyunca doğal yapıların içeriğini, kurgusunu anlamaktan ziyade doğal formların taklidi üzerine kuruluydu. AA'in akademik programı ise bu formların anlamlarını kavramak ve kesin parametreler üzerinden bu formların oluşumunu kurgulamak üzerine odaklanıyor. Dijital tasarım ve üretim araçları sayesinde de artık uzun süredir teori olarak varlığını sürdüren düşüncelerin gerçek bir tasarıma dönüştürülebilmesi mümkün. Burada, Bilgi Üniversitesi ile olan ortak çalışmamızda da bu araçları kullanarak sonuç ürünü elde edebildiğimiz için mutluyuz. Aslında, konu tamamen modern tasarım ve üretim araçlarını kullanarak fiziksel üretimin, dijital dünyanın ve bireyin sınırlarını olabildiğince zorlamak.
Dağhan Çam (AA Visiting School ): Atölyenin bu yönü gerçekten çok önemli. Buradaki çalışmalar sadece dijital tasarım araçlarının öğrenilmesini değil, aynı zamanda bu araçların kullanılarak mimari ölçekte bir ürünün ortaya çıkarılmasını hedefliyor. Çok farklı geçmişlere ve deneyimlere sahip 40 kişinin bir araya gelerek tek bir proje için on gün boyunca birlikte çalışmasını görmek, benim için de çok önemli bir deneyimdi.
Fotoğraf: AA Visiting School Istanbul
Aslı Aydın (Bilgi Üniversitesi): Öğrenciler birbirlerinden çok farklı deneyimlere sahipler. Bazılarının dijital modelleme araçları ile, bazılarının ise malzemelerle ilgili deneyimi var. Bu sebepten Elif'in de dediği gibi çalışma gruplarını değişik ilgi alanlarına ve geçmişlere sahip farklı ülkelerden, farklı üniversitelerden ve bölümlerden öğrencilerden oluşturmak çok iyi bir fikirdi.
Benay Gürsoy Toykoç (Bilgi Üniversitesi): Sonuç ürününü ortaya çıkaran projenin gelişimi de enteresan aslında. 40 öğrenci, 8 farklı gruba ayrılarak kendi fikirlerini üretmek için dijital tasarım araçlarıyla çalışmalara başladılar.İki buçuk günün sonunda ortaya çıkan projeler arasından birinci seçildi. Ancak birinci seçilen projeyi üretmek yerine, tüm projelerin farklı yaklaşımlarını derleyerek ortak bir sonuç ürünü belirledik. Bu kadar çok farklı fikri, çeşitliliği görmek de oldukça yapıcı oldu.
Koray Bingöl (Bilgi Üniversitesi): Atölye benim için de keyifli ve değişik bir deneyimdi. Dört sene önce ben de AA visiting School'a öğrenci olarak katılmıştım. Son iki senedir de Gamze ile beraber Türkiye'nin farklı yerlerinde atölye çalışmaları yürütüyoruz. Ancak daha önce hiç bu kadar uzun süren bir atölye çalışmasında yer almadığım için nasıl sonuçlanacağı konusunda bir fikrim yoktu. Benay'ın dediği gibi çalışma gruplarının ürettiği fikirleri harmanlayarak ortak bir proje kurguladık. Bu büyük projeyi üretebilmek için ise öğrenciler tekrardan daha spesifik konulara odaklanan çalışma gruplarına ayrıldılar. Alanlarında uzmanlaşmış kişiler gibi bu görevler üzerine çalışmaları ve üretimlerini bir araya getirerek bu sonuç ürüne ulaşmaları oldukça etkileyiciydi.
Benay Gürsoy Toykoç: Son proje için grupların tasarım fikirlerini bir araya getirdikten sonra, vakum makinasıyla çalışan öğrenciler, malzeme konusunda deneyimi olanlar, ışıkla ve dijital modelleme araçlarıyla ilgili olanlar, herkes kendi çalışmalarını ve bilgisini diğerlerine aktardı. Öğrencilerin arasındaki bu işbirliği, benim için atölyenin en ilgi çekici yanıydı.
Fotoğraf: AA Visiting School Istanbul
Tuğrul Yazar (Bilgi Üniversitesi): Çok hassas dijital araçlar ve yazılımlar ile vakum makinasının bir araya gelişi de oldukça enteresandı. Makinanın çok da öngörülemeyen işleyişi ve dijital tasarım/ üretim araçlarının bir araya gelerek öğrencilerin elinde böyle bir son ürüne dönüşmesini görmek ilginç bir deneyim oldu.
Şebnem Yalınay Çinici: Tüm atölye yürütücüleri de bu süreçte öğrencilerle birlikte gece gündüz çalıştılar. Bunun sebebi de aslında atölyenin, hepimiz için merak konusu olan, cevabını bilmediğimiz bir soru etrafında kurgulanması. Burada bir şeyleri hep beraber denemeye, keşfetmeye çalıştık.
Koray Bingöl: Öğrencilerdeki heyecan da buradan kaynaklanıyor aslında. Tüm yürütücüler, öğrenciler kuruluma başlamadan hemen önce yorgunluktan bitkin düşmüşlerdi. Ancak ne zaman ki ilk parça duvarda yerini aldı, hepsinin hareketleri, ruh halleri değişti. Yorgun olduklarını unutup daha canlı hareket etmeye başladılar.
Fotoğraf: AA Visiting School Istanbul
Şebnem Yalınay Çinici: Bir işi yaparken keyif alırsanız, bu sizin üretimlerinize de yansıyor. Buradaki pozitif ortamın enstalasyona da bu açıdan çok olumlu etkisi olduğunu düşünüyorum. Bu çalışmayı mümkün kılan tüm katılımcılara, yürütücülerimize ve AA Visiting School programına teşekkür etmek istiyorum. Bu keyifli sürecin sonuç ürününü görmek isteyen herkesi de okulumuza bekliyoruz.