Dolayısıyla mimarın da psikoloji bilmesi gerektiğini savunuyorsunuz.
Mimarın neden insan psikolojisini öğrenmesi gerektiğine şöyle yanıt verdim bir makalemde; mimar bunu öğrenmeli ki, karşısına gelen insanı müşteri gibi görmesin. Öncelikle bu eğilimden kurtulsun. Banka kartı gibi görmesin iş yaptığı insanı. Eğer o kişinin insan yanını görmeye başlarsa, ona yapacağı bina da farklı olur diye düşünüyorum.
Dünyaca ünlü Avusturya kökenli ABD'li mimar Richard Neutra, İsviçre'de zengin bir aileye ev yapmak üzere yola çıkıyor. İsviçre'den sonra İstanbul'a uğruyor, oradan da İran'a gidip Şah'a proje yapacak. İTÜ Taşkışla'da gerçekleştirdiği konferansta bize verdiği en önemli mesajlardan biri şuydu:
"Bakın gençler, ben bir şey öğrendim. Herhangi bir aileye içinde yaşayacakları evi tasarlayacaksanız, gidin o insanlarla bir hafta yaşayın. Özellikle de evin hanımının peşine takılın. Bütün gün onun dibinde olun. Ne yapıyor, ne ediyor gözlemleyin. Çünkü onu mutlu ederseniz evdeki herkes mutlu olur. Evde 24 saat yaşayan tek kişi o".
Neutra'nın İsviçre'de gerçekleştirdiği konut projeleri; Casa Ebelin Bucerius (en üstte) ve Haus Rentsch (üstte). © Department of Special Collections, Charles E. Young Research Library, UCLA
Bunlar o kadar çok şey anlatıyor ki insana. Mesela Le Corbusier'nin "Ben yaptım, insanlar yaşasın" gibi bir alışkanlığı vardır. Bunun bugünkü örneklerinden biri de Zaha Hadid'dir. Kartal Kentsel Dönüşüm Projesi için kendisiyle yapılan röportajda; "Ben tasarlarım, Kartallılar oturur" demesi beni son derece rahatsız etmiştir. Röportajda kendisine; "Bu insanlar hem fakir hem eğitimsiz. Onlarla konuşmayı düşünmüyor musunuz?" diyorlar. Hadid ise; "Ne konuşacağım canım, ben tasarımımı yaparım, onlar da gelir oturur" yanıtını veriyor. Bu o kadar yanlış bir düşünce ki, insan psikolojisini hiç bilmediğini gösteriyor. Deha mertebesinde bir mimar olabilir, ama bana göre çok büyük bir eksikliği var. Temel mesajım bu.