Üçüncü Mansiyon; Kadıköy Belediyesi Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması

mimarizm.com / 30 Nisan 2025
Tasarım ekibinde Ece Avcı Kantarcı, Bahadır Kantarcı ve Dr. Mithat Bora Bulut'un yer aldığı proje, Kadıköy Belediyesi Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması'nda üçüncü mansiyona değer görüldü.

Kadıköyün demokratik, özgür ve insansever kimliğini yansıtacak, kente bir belediye binasından öte toplumsal bir değer kazandıracak bir öneri amaçlıyoruz. 

Rıhtımdan gelen Söğütlüçeşme Caddesiyle, Kurbağalıdere vadisi arasında kalan çok kritik bir bölge proje alanı.. Hem ‘ticaret ve doğa’nın getirdiği önemli iki aksın keşisim kümseinde olması, hem metrobüs, marmaray, yeni tarmvay ve metro hatlarının oluşturduğu düğümün merkezi olması sebebiyle hem çok önemli, hem de çözülmeyi bekleyen bir yumak... 

Kurbağalıdere ve çevresini inceledğimizde geçmişte var olan yeşilin yerini günümüzde betonlaşmaya bırakması problemlerden biri.. 

Farklı zamanlarda inşa edilen yapılar ve ulaşım ağlarının zeminde yarattığı kopuk ilişki, bozulan kamusal süreklilik ve zemin bütünlüğünün yok olması ise bölgedeki manevi diyaloğu koparan nihai durum. 

‘Amaç’ 

Kadıköy’ün kültür-sanat yaşamıyla, demokratik ruhuyla, cıvıl cıvıl insanıyla, ortak paylaşım alanları ve kamusallığıyla sokaklarından taşıyıp getirdiği güçlü diyaloğu devam ettirebilmek, yeşiliyle, meydanlarıyla, ticaret aksı, kültürel fonksiyonları, açık kapalı kullanım alanlarıyla bölgeyi halkın mekanı yapabilmek ana amaç. Bu amaca yönelik olarak; 

- Gazhane tarafından gelen ve rıhtıma uzanan ticaret aksını devam ettirebilecek bir yapı önerisi sunabilmek ve limana kadar nitelikli, geniş ve yeşillendirilmiş yaya kaldırımı ile sürekliliği sağlamak 

- Dere kenarını doğal dokusuna kavuşturup rekreasyon alanı haline getirerek kurbağalıdere vadisinden gelen yeşili proje alanına doğru sızdırabilmek, dere, ekolojik koridor, park, meydanlar ve çevre dokuyla ilişikilerini güçlendirmek 

- Her bir ulaşım istosyonunun sadece kendisine ve kendi kullanıcısına hizmet etmesi değil, ortak zeminde buluşarak, ulaşım ağları arası geçişin anlamlı, kolaylaştırıcı ve nitelikli rotalar haline getirilmesini, yapının ve yapı uzantılarının bu ilişkilerde olumlu rol oynamasını sağlamak 

- Belediye binası ve yeni metronun alt kottan da bağlantısının önerilmesi 

- Çeşitli fonksiyonlara hitap edebilen farklı kotlarda meydanlar, amfi, park alanları, kafe, sergi, çok amaçlı salon gibi sosyal işlevlere yer verip bir yandan da insanların toplu taşıma duraklarına sirkülasyoları gözetilerek akslar arası bağlantıların kurgulanması 

Kent ölçeğine saygılı ve uyum gösteren bir belediye yapısını kente entegre etmek, 

Güçlü bir kamusal zemin yaratmak 

Sürdürülebilirlik konularını önemseyen, doğa ve insanlık için önemli adımları fikrinde barındıran faydalı bir yapı kazandırabilmek 

- Hem ihtiyaçlara cevap veren bir belediye binası tasarlamak hem de kentin diğer unsurlarının yoğun ve birarada olduğu bu bölgede, kentle bağlanan, sekteye uğramış ilişkileri yeniden kuran, kamusal işlev, zeminde geçirgenlik, kentsel bağlam ve bağlantılar anlamında ufak ama etkili müdehalelerle tasarım yapmak 

- Sadece kamusal kullanım zenginliği sunmak değil, belediye yapısının çalışanları için de sosyal mekanlar, kat arası amfiler, gün ışığı ve doğal havayı alan çalışma ortamları, çatı terasları ve etkinlik alanları gibi iyilikleri bünyesinde bulunduran, erişilebilir ve kolay işletilebilir bir yapı yapmak 

belirlediğimiz temel prensipler

Program / kurgu 

Tasarım önce kent ölçeğine entegre olma, sonra çevresindeki tüm girdileri ele alıp bütünleştirici bir zemin olma ve çevresini de olumlu yönde dönüştürme amacı güder. Tüm zemine yayılmak yerine, zemin düzlemini olabildiğince kente ve kentliye bırakır. 

Fonksiyonu ve mimari kimliğinin ötesinde geleceğe dair bazı iyilikleri temsil eder. Doğaya daha az zararla yapma, kentin deprem gibi afet problemleriyle güvenli ve teknolojik yöntemlerle başa çıkma, sosyal kentleşme, kamusallık, doğaya ve doğal mirasa sahip çıkma, yeşili ve ağaçları koruma, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik ilkelerine cevap verme konularını ilke edinir. 

Tüm bu ilkeler ışığında alana yerleşim ve kamusal zemin yönetimi adına çevresel verileri değerlendirdiğimizde bizim için çok önemli iki yönlendirici unsur var; 

1. Rıhtımdan başlayarak boğa heykelini takip eden güçlü bir cadde ve ticaret aksı 

2. Kuşdili Çayırı ve dere hattını takip edip Marmara denizine uzanan Kurbağalıdere Vadisi, yani öneri ekolojik koridor aksı 

Bu kritik iki aks arasına yerleşen yapı bütününe baktığımızda sırtını yola yaslayan, vadiden gelen öneri yeşilin ise olabildiğince proje alanına yayılmasına izin veren bir öneriyi hem parka ve yeşile doğru gevşeyerek kaliteli kamusal zemin sağlama, hem de vadiye hakkı olan alanı verebilme açısından doğaya ve insana karşı verilmiş hakkaniyetli bir karar olarak görüyoruz.

Bu sırta takılan kütle hem ölçek hem cephe karakteri ile kente uyum sağlar biraz daha solid ve sert tavırlıdır. Parka doğru ise cepheler çözünür, kütleler arası açılan yırtıklar daha fazla doğal hava ve ışığı içine alır ve ahşabın yeşille uyumuna bırakır kendini. 

Alışageldiğimiz şekilde, belediye yapısının caddeden epey bi geri çekilip yola ve gürültüye teslim olmuş pasif meydanlar yaratmasını efektif bulmuyoruz. Bunun yerine rıhtımdan gelen ticari aksı devam ettiren ve sokak ölçeğinde çevresiyle ilişki kuran, vadiyle birlikte önerilen parkı ise içine alan ve arkada açtığı meydanlarıyla dere kenarına kadar birlikte çeşitli kamusal zeminler kurgulayan bir plan öneriyoruz. 

Zemin kurgusunda ise cadde yüzünde dükkanların hat boyunca devam ettiği planda, yapının tam karnından girdiğimizde genişçe bir fuaye karşılıyor bizi. Hemen önündeki amfi, yapının ana fuayesiyle bir alt kottaki etkinlik meydanını birbirine bağlar. Bu etkinlik meydanına bakan sergi alanı ve salonların giriş ve fuaye yapıları ile kafe etkinlik meydanının kullanım amacını destekler niteliktedir. Daha sonra bu alt meydan açık etkinlik amfisiyle tören alanına bağlanır, oradan da parka, metroya ve dere kenarı teraslara doğrudan erişir. Cadde ve park arasında dinamik bir kurgu yaratır. 

Tramvay / marmaray aksları arasında ise erişim senaryosu şöyledir; tramvayın cadde tarafındaki çıkışı doğrudan yapı girişine yönlendirirken, park tarafındaki çıkışı ise meydandan doğrudan marmaray aksına yönlendirir. Bu aks üzerinde kafe, park alanları, çocuk oyun alanı ve çeşitli düzelmlerde oturma alanları eşlik eder. 

Böylelikle ana meydan tüm ulaşım ağları için birleştirici bi zemin olurken, Marmaray, tramvay, metro ve metrobüs arası sirkülasyon ilişkisi anlamlı bir şekilde kurulmuş olur.

Yapı içerisindeki atriuma bakan kat holleri katlar arası amfilerle birbirine bağlanır. Bu sayede aslında hem holler hem de holleri bağlayan merdiven ve amfiler belediye çalışanları için de sosyalleşme mekanlarına dönüşür. Son kata erişen amfi, park tarafındaki terasa çıkar. Bu teras etkinlik terası olarak kurgulanmıştır. Vadi ve yeşil manzaraya sahip çatı terası, kafesi, oturma alanları, yeşil kurgusu, oyun alanlarıyla mola mekanı haline gelir.

Malzeme ve sürdürülebilirlik 

Mevcut ağaçların korunması vs. 

Betonun ana bileşeni olan çimento, tüm insan kaynaklı karbon emisyonlarının yaklaşık %8'ini oluşturmaktadır. Ahşap ise binanın ömrü boyunca salınan karbonu kendi bünyesinde depolayabildiği gibi ömrü bittiğinde doğanın dönüşüm döngüsüne katılabilir. Yapının bodrum katlar haricinde ana strüktürünü lamine ahşap oluşturmaktadır. Bölme duvar ve döşemeler için ise çapraz lamine ahşap (CLT) kullanılmıştır. Bu da karbon salınımını azaltırken, insan ürünü olanın doğayla daha sağlıklı bir uyum içinde varlığını devam ettirmesini sağlar. 

Günümüzde yaşanan birçok planlama / yapılaşma sorununun, kent ve doğa kavramlarının birlikteliği ön planda tutulamadan ilerletilmesinden kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Kenti üretme eyleminin, herhangi bir tarafta tahribata yol açmadan, kenti kuran ögeleri, doğaya duyarlı olarak yapabilmenin mümkün ve hatta günümüz çağında gereklilik olduğunu düşünüyoruz. 

Kadıköy Belediye Binasının, doğayla birlikte varlığını sürdürebilmeyi hedefleyen, kaynakları akılcı biçimde kullanan bir yapı olmasını amaçlıyoruz. Bu amaçla mevcut ağaçları koruyarak konumlandırdığımız ve Kurbağalıdere Vadisini betondan arındırıp yeşil dokusuna geri kavuşturmayı önerdiğimiz yapının parkla pozitif ilişki kurduğu ‘herkes için’ bir yaşam alanı planlıyoruz. 

Yağmur sularının toplanması, geçirimli yüzeyler oluşturulması, yeşil çatılar ve doğal zeminlerle ısı adası etkisinin minimuma indirilmesi konularını içeren enerji verimililiği yüksek mekanlar kurgulanması amaçlanmıştır. Cephe tasarımı ile gün ışığı kontrolünün ve çapraz havalandırmanın sağlandığı ve pasif sistemlerin kullanımın desteklendiği yapıda, harcanan enerjinin bir kısmını ise çatıya yerleştirilen güneş enerjisi panelleriyle depo eder.

Yapı Ekonomisi ve Maliyet 

Yapının ana strüktürünü oluşturan lamine ahşabın tutkallanması, emprenye edilmesi işlemlerinden de kaynaklı olarak betonarme yapıya göre maliyeti artırıyor gibi gözükse de, yapı boyunca aynı ebatlardaki kolon, kiriş boyutları düşünüldüğünde, atölyede hızlı bir üretim sonucu ortaya konulabileceğinden, zamanı kısaltarak ve lojistiği azaltarak, maliyeti etkileyen bu iki önemli faktörden verim sağlamaktadır. 

Ayrıca inşaat sektöründe, yapıda kullandığımız boyuna lamine ve çapraz lamine ahşap uygulamasını destekleyen Avrupa fonları ve bir takım projeler olduğunu biliyoruz. Bu doğrultuda yapı maliyetinin önemli bir kısmının ulusal karbon katkısına ulaşma amacıyla destek fonlarından sağlanabileceğini düşünüyoruz. 

Ek olarak, pasif sistemlerin kullanımının desteklendiği yapıda; 

- mevsimsel olarak düşünülmüş doğal ışık yönetiminin kurgulanması, tüm birimlerin doğal havadan faydalanması, çapraz ventilasyon oluşturulması ile enerjiden tasarruf edilmesi, 

- yağmur suyu toplama ve depolama sistemi ile su tüketiminden tasarruf edilmesi, 

- güneş enerji panelleriyle kendi enerji üretimini sağlaması yapı ekonomisine katkıda bulunan önemli etkenlerdir. 

Kentsel Tasarım Planı

Peyzaj 

‘İnsanın sürekliliği yalnızca doğanın sürekliliği ile mümkündür.’ 

Sürdürülebilirlik mevcutta bulunan ya da yeni oluşanın geleceğe olan sağlıklı devamlılığı olmakla birlikte, malzemesel sürdürülebilirlik, biyoçeşitlilik, ısı adası oluşumları ve dengeleri, organik üretim sürdürülebilirliği, su koruması, alanda bulunan kuş türlerinin yaşam alanlarını destekleyici yaklaşımlar, böcek türleri arasındaki denge ve yaşam sürdürülebilirlikleri gibi önemli konuları da içermektedir. 

Tüm alanda bitki dokusu olarak, minimumda su ihtiyacı duyan, vadiye özgü bitki türlerinin de çoğaltılarak, ekosistemler arası dengenin tekrar sağlanması ve kır-kent dokusunun birbiri içerisinde eriyen düzeninin oluşması amaçlanmıştır. 

Ayrıca azot ve karbon bağlanmasını alanda artıracak ve alandaki atmosferi iyileştirecek çeşitli yeni türler de bitkisel tasarıma entegre edilmiştir. Böylece bu türler Kurbağalıdere hattı boyunca yeşil koridorun devamlılığına katkıda bulunur.


Üçüncü Mansiyon; Kadıköy Belediyesi Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması - Çizimler - Resim Galerisi

Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :