Olcay Tanberken
İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık mezunuyum ve yüksek lisansımı İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü'nde Bina Bilgisi'nde tamamladım. 2 yıldır da TOCA'dayım. TOCA'ya girmem kuruluşundan birkaç ay sonra oldu. Kariyer.net'teki ilanına başvurmuştum ve görüşmelerimizde çalışma ortamının mimarlık pratiğinin kafamdaki karşılığı ile uyuştuğu bir mimarlık ofisi olduğunu anlayınca düşünmeden kabul ettim.
İnsanlar bence mimar olmayı seçmezler; ya da mimar olmak, ilerleyen yaşlarda aniden karar verdiğiniz bir şey olmaz. Eğer tasarım ve yaratıcılık konusunda doğuştan gelen bir yeteneğiniz varsa bu mesleğe ister istemez yönleniyorsunuz. İyi olmak ise pratikle, zamanla ve biraz da size verilen şansı doğu kullanmakla mümkün olan bir şey… Mimar olduğum için mutluyum, çünkü hayatımı birçok yönden kolaylaştıran bir disiplini var ve ilgilendiğim başka alanlarda da mesleğimin bana sağladığı tasarımsal incelikler işime yarıyor.
TOCA'nın çalışanlarına duyduğu saygıyı ve özeni başka bir ofiste görmek çok zor. Burada herkes proje üzerine fikrini rahatlıkla ifade edebiliyor ve kendi çizgisini savunabiliyor. Diğer ofislerde çok gördüğümüz mimar patronun kendi tasarımını uygulatmaya dayatması ve çizdirmesi diye bir şey söz konusu değil çünkü herkes bireysel olarak çok değerli ve her fikir çok önemli. Bir de tüm çalışanlar kendi meslekleri dışında sosyal hayatlarında da aktif insanlar, bu da mimarlık tanımının tam karşılığını veriyor aslında.
Şu anda Bakü Olimpik Stadyumu projesinde mekanik ve elektrik projelerin koordinasyonunu yürütüyorum. Tasarım sürecine ise zaten hepimiz dahiliz, her projede olduğu gibi…
Onur Eskioğlu
Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü mezunuyum. Yine aynı üniversitenin Mimarlık Tarihi ve Kuramı kürsüsünde yüksek lisansımı tamamladım. 2.5 senedir de TOCA'dayım; yani kuruluşundan beri bir TOCA üyesiyim. Erdinç Bey TOCA projesinden bahsettiği ve beni davet ettiği an bu oluşumun içinde olmayı istedim ve daveti kabul ettim.
Mimarlık, genel olarak benim gibi tasarımın yanında akılcılığı da arayan biri için çok verimli bir pratik. TOCA'da da bunu gerçekleştirebilecek ortamı yaratmaya çalışıyoruz. Burada, başından itibaren oluşumun içinde yer aldığım için karşılaşılan tüm olumlu yada olumsuz niteliklerde benim de sorumluluğum var. O yüzden bu soruyu benim cevaplamam pek doğru olmaz. Ama benim, TOCA için diğer ofislerden farklı olarak en büyük hayalim kolektif akıl ile bireysel tasarım gücünü ve deneyimi tüm projelere yansıtabilmemiz… Bunu her geçen gün daha başarılı bir şekilde gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum.
Genel olarak TOCA'ya gelen tüm projelerde üyelerimizin hepsinin küçük yada büyük katılımı var. Ben ise özel olarak Stadyum projesinin taşıyıcı sisteminden ve ofis organizasyonundan sorumluyum.