Az önce bazı yayınlar hazırladığınızı söylediniz. Peki kent bilincinin, semte aidiyetin güçlendirilmesi için başka çalışmalarınız oluyor mu?
Semt bilincinin oluşturulması düşünülse de bunu uygulaması o kadar kolay değil. Bu bilincin gelişebilmesi bazı şartların varlığıyla sağlanır, şartları zorlayarak hiçbir şey yapamazsınız. On katlı binaların olduğu bir alanda bu anlayışı getirmeniz imkansız. Eskiden iki katlı binaların olduğu dönemde insanlar birbirini tanıyordu. Akşamları merdiven basamaklarında ya da sokağa attıkları sandalyelerin üzerinde bir araya geliyorlardı. Belli bir semt kültürü vardı.
Şişli kentleşme sürecini erken yaşayan bir semt olduğu için kamusal alanlar iyileştirilerek bu kültür yeniden canlandırılamaz mı?
Bunun için ranttan uzak bir zihniyetin olması gerekir. Şişli, Türkiye'nin en önemli rant bölgelerinden birisi. 30-40 katlı binaların cirit attığı bir semtte o komşuluk ilişkilerini tesis etmek son derece güç. Finansal bakımdan önde olan firmaların merkezleri burada. Türkiye'de gökdelen olarak niteleyebileceğimiz binaların belki de yarısı Şişli'de. Böyle bir ticari ve ekonomik potansiyel dururken sosyal boyut ister istemez geri plana düşüyor. Ama başka bölgelerde, örneğin Mecidiyeköy Gülbağ'da, Ayazağa Paşa mahallesinde bahsettiğiniz sistem devam ediyor. Akşamüzeri sokaklarda o sosyal olguyu görüyorsunuz. Çünkü bu bölgelere henüz yüksek irtifalı binalar gelmedi, gelmemesi için de çaba gösteriyoruz. Örneğin Halil Rıfat Paşa, iki katlı binaların olduğu çok güzel bir mahalle…
Bu bölgelerde de mekânsal kaliteyi iyileştirecek uygulamalar yapmayı planlıyor musunuz?
Vatandaşlarımızın evlerini müteahhide vermeden önce (ya da herhangi bir fonksiyon değişikliği için karar vermeden önce) belediyenin fikrini almaları için sürekli; "Belediyemiz her türlü keyfi tasarrufa açık değildir. Burayı kendi dokusuna uygun bir şekilde muhafaza etmek istemektedir" şeklinde duyurular yapıyoruz.
Belediyenizin internet sitesinde üçüncü etap uygulamasını araştırırken, birinci ve ikinci etap kentsel tasarım projelerinin "Kentsel Dönüşüm" başlığının altında yer aldığını gördüm. Dolayısıyla üçüncü etabın da bu başlık altında yer alabileceğini varsayıyorum. Kentsel dönüşüm kavramı, ülkemizdeki bazı radikal müdahalelerden dolayı (Sulukule, Tarlabaşı vb) mimarlık ve planlama camiasına negatif çağrışımlarda bulunuyor. Şişli Belediyesi "kentsel dönüşüm" ile neyi hedefliyor?
Tüm bu konuştuklarımızı özetleyecek olursam, kentsel dönüşümden kastımız, mevcut sistemi iyileştirmek. Tüm bu çalışmaları, kentin özgün dokusuna müdahale etmeden daha yaşanılır bir ortam sağlayarak, insanların sosyal ilişkilerine olumlu yönde tesir etmek amacıyla yapıyoruz. Mevcut dokuyu yok ederek, keyfi ya da rant getiren bir sistem kurmayı ne deniyoruz ne de düşünüyoruz. Bu projelerin odağında insan var ve bunu geçmişe saygılı bir uygulama ile gerçekleştirmeye çalışıyoruz.
Peki potansiyel dönüşüm bölgesi olarak gördüğünüz bölgeler var mı?
Merkez Mahallesi yoğun yapılaşmanın olduğu, ama yüksek yapılara pek rastlamadığımız bir bölge. Cephesi 3,5 metre olan derme çatma binaların yanında 25 metre cephesi olan binaların yer aldığı aykırı bir doku mevcut. Az sayıdaki tarihi binayı muhafaza ederek, eski yapıların yerine daha fazla yeşil alana sahip az katlı yapılar yapılabileceğini düşünüyoruz.