Blahnik'in mimar yeğeni Kristina Blahnik: "Strüktür, oran ve malzeme bilgisi, her ölçeğe uygulanabilir"
06 Nisan 2010
Blahnik markasının mimarlık ile ilişkisi, sanılandan daha kuvvetli ve çok daha uzun soluklu olacak gibi gözüküyor. Blahnik'in yeğeni ve son dönemlerdeki yardımcısı Kristina Blahnik, bir mimar. Üstelik de eşi Nick Leigh-Smith ile birlikte halen Londra'da oldukça etkin bir mimarlık ofisini yürütüyor.
Manolo Blahnik'in annesinin ölümünden sonra kendini –çocukluğunu saymazsak- yeniden ayakkabı tasarımı dünyasının içinde bulan Kristina Blahnik, ayakkabı işini "aynen bir yapının konseptini oluşturur gibi" kotardığını dile getiriyor. Özellikle de söz konusu olan, Manolo koleksiyonundaki bir diğer Guggenheim esini –"The Rebord" adlı ayakkabı- olduğunda…
Blahnik, W dergisinin sorularını cevaplandırıyor:
Manolo Blahnik'i amcanız olarak bilerek büyümek nasıl bir şeydi?
Ben gençken o da neredeyse bir moda sırrıydı. Pek az kişi kim olduğunu bilirdi. Ama şimdi her şey daha farklı… Bence asıl gerçek dışı olan, samimi olarak bir dahi olduğuna inandığım bir kişinin amcam olması! Hayatımda onun kadar kültürlü, iyi eğitim görmüş ve yaratıcılık anlamında derin bir başka kişi tanımadım.
Ayakkabılarınızı nasıl saklıyor ve nasıl bakım yapıyorsunuz?
Ayakkabı dolabım takıntılı bir şekilde düzenlidir. Tüm ayakkabılarımı kutularında tutarım ve onlar da bir tür "pasaport" fotoğrafı ile birlikte tarzlarına göre sıralanmışlardır. Seyahate çıktığımda daima toz torbası içerisinde taşırım ve topuk kapakları aşındığında doğrudan tamirciye götürürüm. Ezilmiş ve aşınmış bir ökçe ayakkabıya –ve hatta zemine- geri dönüşü olmayan şekilde zarar verir.
Yeni kariyerin yapı tasarlamak ile ne derecede benzeşiyor?
Hem yenilikçi hem de geleneksel anlamda strüktür, oran, detaylandırma ve malzeme bilgisi, her ölçeğe uygulanabilir. Bu nedenle tasarım anlamında –söz konusu ister ayakkabı ister bina olsun- kendimi rahat hissediyorum.
Muhteşem bir çift ayakkabı için ne kadar acı çekmeye hazırsınız?
Hiç! Şayet bir çift ayakkabı en yüksek kalitede tasarlanmış ve üretilmişse, dilerseniz neredeyse 12 santimlik bir "gökdelen" ökçeniz olsun, ilk günden itibaren rahattır.
Blahnik'in 1970'lerde Kansai Yamamoto şovu için tasarladığı ayakkabı; "The Brick".
"Asla giymem" dediğiniz bir tür ayakkabı var mı?
Platform ayakkabılar… Çok kabalar ve bacağın oranlarını bozuyorlar.
Kısa topukların önümüzdeki 2011 ilkbahar-yaz sezonunda yeniden gündeme geleceği söyleniyor? Bu yeni yükseklik konusunda ne düşünüyorsunuz?
Düz bir ayakkabıdan tutun 13 punta kadar giyerim. Kısa topuklar da bence iyi bir aralığa denk düşüyor. Etrafta koşuşup dururken hala şık görünebilmek bence harika!
CicciCocco Shoes'dan Bilge Köprülü
United Nude'dan Rem D. Koolhaas
Boş Zamanlarında Ayakkabı Tasarımına El Atan Diğer Mimarlar...
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın