Prodüksiyon ve reklamcılık faaliyetlerini nasıl yürüttüğünüzü de öğrenebilir miyiz?
OK: Beylerbeyi'nde bir ofisimiz daha var. İnteraktifle uğraşan yazılımcı arkadaşlar, post prodüksiyon kısmını yapan yönetmen arkadaşımız ve onun altında çalışan birkaç kişi daha bu ofiste. Orası geçmişte başlı başına bir markaydı. Şu anda o özelliğini yitirdi ve sadece bize çalışıyor. Ciddi bir 3D animasyon yatırımımız var. Yazılımcılar, prodüksiyoncu arkadaşlar sabah akşam burası için bir şeyler yaratmaya çalışıyorlar. En büyük amacımız yakın gelecekte, Atölye Tasarımhane dahil bütün birimleri tek çatı altında toplayabilmek. Aslında biz bir akademi kurmak istiyoruz. Özellikle öğrencilerin ya da mesleğe yeni başlayanların tasarımı ve üretimi bir arada görebilecekleri bir atölye… Çok ciddi bir üretim kapasitemiz ve çok nitelikli çalışma arkadaşlarımız var. Gerçekten mucize insanlar. Güzin sayesinde kendilerini bu girdabın içinde buldular. Gece gündüz kafaya takıp çok ilginç şeyler ortaya çıkarıyorlar. Çünkü Güzin ve ekibi asla normal şeyler çizmez. En basit projede bile zorlayıcı bir şey olmalı ki kafamız rahat olsun. Masada boşluk mu kaldı? O zaman buralara da kurşun dökelim, dolduralım gibi. Onun sayesinde biz de artık olaylara öyle bakıyoruz. Düz bir şey gördüğümüz zaman o bize az çaba gösterilmiş gibi geliyor. Bunların hepsini toplayacağımız bir yer istiyoruz. Hatta şu anda onun arayışları içindeyiz.
Akademi derken hangi öğrenci kitlelerini hedefliyorsunuz?
OK: İlk başta mimarlık ve tasarım diye yola çıktık ama görsel iletişim tasarımı gibi alanlar da bizi çok ilgilendiriyor. Her dakika böyle arkadaşların arayışı içerisindeyiz. Bir proje geliyor ve ekibi çoğaltmak gerekiyor. Bilgi, Yeditepe, Bahçeşehir gibi belirli üniversitelerle sürekli işbirliği içerisindeyiz. Aslında bir nevi kendi müzemizi ve sergi alanımızı kurmak istiyoruz, aynı zamanda içinde atölyelerin vs. de olduğu.
"Başkalarını tanıtıyoruz ama kendimizi tanıtmıyoruz"
Akademi de burada, Kuzguncuk'ta mı olacak?
OK: Henüz mekan arayışı içerisindeyiz. Hatta tarihi yarımadada çok değişik, güzel yerler bulduk ama sonuçta her bir projeye girmemiz bu hayali 3 ay, 6 ay ileri atıyor.
GE: Bir parça rahatlamak gerekiyor çünkü bunlar da mesai gerektiren işler. O kadar yoğun çalışıyor, o kadar hızlı gidiyoruz ki arkamızı dönüp bakamaya, yaptığımız işin fotoğrafını çekmeye bile vaktimiz olmuyor. Özge (Gürcan) bize gelip de, "Siz bir dolu iş yapıyorsunuz niye kendinizi tanıtmıyorsunuz?" dediğinde; yok dedim, öyle bir isteğimiz de, zamanımız da yok. Biz işimize bakıyoruz. Başladığımızdan beri de bir dolu mesai harcıyoruz.
OK: 2008'de Astana'yı yaptıktan sonra detaylıca bir tanıtım dosyası hazırlayıp Bakanlığa göndermiştik, herhalde bu arada iletişim bilgilerimiz kaybolmuş. İki sene boyunca bizi aramışlar. Ancak biz tekrar oraya gidince irtibata geçmiş oldular. O yönümüz biraz eksik; başkalarını tanıtıyoruz ama kendimizi tanıtmıyoruz (gülüyor).