Sokak Sanatına Müze Sansürü Kaçınılmaz mı?

E. Seda KAYIM / 21 Aralık 2010

Blu, Geffen Contemporary'nin duvarı üzerindeki işini tamamlarken. Görsel: Justin T. Ho / Los Angeles Times

Los Angeles'da konumlanan Çağdaş Sanatlar Müzesi'nin (MOCA – Museum of Contemporary Art) İtalyan sokak sanatçısı Blu'nun sergilemeye konulacak savaş karşıtı bir işini beyaza boyayarak ortadan kaldırması, uluslararası sanat gündemini karıştırdı. Dolarlara sarılmış bir dizi tabutu betimleyen duvar resminin, gazi hastanesi ve şehit anıtına baktığı gerekçesi ile habersiz şekilde badanalanarak kapatılması, sanat çevreleri tarafından farklı tepkiler ile karşılanıyor.

MOCA'nın Los Angeles'taki galerilerinden Frank Gehry imzalı Geffen Contemporary'nin bir duvarı üzerinde gerçekleştirilen işin, çalışma henüz kamuya açılmadan müdahale görmesini "bir sansür biçimi" olarak nitelendiren Blu'nun çıkışı, çoğu sokak sanatçısı ve galeri sahibi tarafından destek görse de, sanatçının bu gibi kışkırtıcı işler karşısındaki hassasiyetleri anlayış ile karşılaması gerektiğini savunanlar da bulunuyor.

Aslında tüm problem, sanatçı ile müze direktörü arasındaki bir diyalog eksikliğinden doğmuşa benziyor. Nisan 2010'da gerçekleştirilmesi planlanan "Art in the Street" (Sokakta Sanat) başlıklı sergi için hazırlık yapan MOCA Direktörü Jeffrey Deitch, hem hazırlık sürecini desteklemesi hem de duyuru niteliği taşıması amacı ile Blu'ya bir duvar resmi siparişi veriyor. Fakat Aralık ayı başlarında çalışmalara başlayan Blu'dan, gerçekleştireceği resme dair herhangi bir teklif alınmıyor. Üstelik Deitch ve Blu, gerçekleştirilecek iş hakkında konuşma fırsatı dahi bulamıyorlar. Farklı şartlar altında belki sıkıntı yaratmayacak bu süreç, tam olarak da sanatçının savaş karşıtı bir iş yapmaya karar vermesi ile patlıyor: Çünkü Blu'ya verilen ve sanatçının Dolarlar ile sarılı tabut tasvirleri ile donattığı çalışma yüzeyi, tam olarak da binanın askeri bir hastane ve Japon – Amerikan savaş gazileri anıtına bakan cephesi oluyor.


Moca yetkilileri, duvar resminin üstünü beyaz badana ile kapatırken. Görsel: Casey Caplowe / GOOD.

Deitch, savaş karşıtı işin "mahalle çevresine karşı hassasiyetsizlik" anlamına geleceğine inandıklarını ve bu yüzden badanalanması kararını aldıklarını belirtiyor. Ancak Deitch'in aldığı kararı eleştiren sanat çevreleri, Deitch'in Blu'dan olağan çizgisi dahilinde, yani mutlaka tartışma yaratacak bir iş ummuş olması gerektiğini vurguluyor. Örneğin Los Angeles'ta konumlanan "Hold Up Art" isimli galerinin sahibi Brian Lee, sokak sanatçılarının ve özellikle de grafiti sanatçılarının sınırları zorlamayı sevdiğine dikkat çekerek, bu gibi sanatçılara sipariş verilmesi durumunda –hele ki böylesi büyük bir ölçekte- başa gelenin çekileceğini söylüyor. "Şayet ‘Git, ne istersen yap!' derseniz, grafiti sanatçıları da dikkat çekmeye çalışacaklardır. Sokak sanatçılarının mantığı, daima ‘Bakalım bu kez ne ile paçayı kurtarabiliriz?' sorusu üzerine kuruludur."

1990'lardan bu yana duvar resmi ile uğraşan sanatçı ve galerici Alex Poli Jr. ise, Deitch'in Blu'nun işinin arkasında durması gerektiğini belirtiyor. "Sipariş ettikleri işin arkasında durmalılardı" diyen Poli, şöyle devam ediyor: "Blu'nun işlerinin nasıl olduğunu biliyorlar; o pek çok şeyi eleştiriyor ve ele aldığı bazı konular, bazı eleştiri nesneleri keskin ve huzursuzluk verici… Blu bu; bunun için tanınıyor."


Duvar resminin ortadan kaldırılmadan önceki hali.

Öte yandan Poli, bu vukuatın MOCA'nın gerçekleştireceği sokak sanatı sergisinin anlamı ve hedefine yönelik inançları da sarstığına değiniyor. Sergiye iştirak edecek sanatçıların, Blu'nun duvar resminin ortadan kaldırılmasına yönelik tartışmadan uzak durduklarına dikkat çeken Poli, "Sessiz kalıyorlar, çünkü sergide yer alma fırsatını tehlikeye atmaktan çekiniyorlar" diyor. "Sokak sanatının ‘olayı', kafese kapatılamayışıdır. Ve MOCA bir müze olarak onu kafese sokmaya çalışıyor. Bu da beni endişelendiriyor çünkü belli ki böylesi bir şovu nasıl kotaracaklarını bilmiyorlar."

Blu'nun savaş karşıtı çalışmasının MOCA tarafından boya ile yok edilmesi, elbette herkes tarafından bu şiddette kınanmıyor. Barack Obama'nın yer aldığı ve Amerikan başkanlık seçimleri sırasında popülerleşen "Hope" posteri ile uluslararası bir üne kavuşan grafiti sanatçısı Shepard Fairey, konuya bir de "müzenin gözünden" bakmayı deniyor. "Sansüre elbette karşıyım. Sergide yer alacak diğer sanatçılar gibi ben de, tam olarak da bu yüzden, yani bürokrasisinin olmayışı ve demokrasisi nedeniyle sokak sanatı yapıyoruz. Ancak bir müze, farklı bağlamları ve farklı dertleri olan bir ortam… Talihsiz bir durum olmakla birlikte bu konuda MOCA'nın aldığı kararın nedenlerini anlayabiliyorum."

Kurumlar ile sokak sanatı arasındaki gerilimli ilişkiye de değinen Fairey, sokak sanatçılarının bu gibi sorunlar ile karşılaşmadan ve sansürlenmeden, özgürce yine sokaklarda çalışabileceklerine değinerek şunları söylüyor: "MOCA, her ne kadar grafitinin ve sokak sanatı hareketinin kültürel etkisini onurlandırmak istese de, sokak sanatı yine en saf formu ile doğduğu yerde, yani sokaklarda var olabilecektir."

Bu haber, Los Angeles Times'tan derlenmiştir.
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :