Kentlerin Geleceği ‘Ekolojik Restorasyon’da

mimarizm.com / 31 Temmuz 2018
Önümüzdeki yıllarda ‘Ekolojik Restorasyon’ çalışmalarının yapılı çevrenin geleceğini kurgulamak açısından çok önemli olacağına dikkat çeken Praxis kurucusu, peyzaj mimarı Enise Burcu Derinboğaz, içinde bulunduğumuz koşullara rağmen kent ve kırın bütünleşebileceği bir senaryonun mümkün olduğunu söylüyor. 

Peyzajın süreç içerisinde büründüğü farklı halleri inceleyerek, peyzaj mimarlığı ve kentsel tasarım hizmetleri veren Praxis'in kurucusu Enise Burcu Derinboğaz, ‘Ekolojik Restorasyon’ sayesinde ekosistem dengesinin yeniden kurulabileceğinin altını çiziyor.

Önümüzdeki yıllarda kentlerin en önemli gündemi olacak

Bugün içinde bulunduğumuz koşullara rağmen yapabileceğimiz çok şey olduğuna inandığını belirten Derinboğaz’a göre, çöplük alanlarını rehabilite edebilir, taş ocaklarını yeniden doğaya döndürebilir, değişen su seviyelerine karşı şimdiden adapte olabilecek sistemler geliştirerek gerekli önlemleri alabiliriz.

Enise Burcu DerinboğazEnise Burcu Derinboğaz

“Şimdiye kadar kurmuş olduğumuz sistemleri, altyapıları yeniden düşünerek, gerektiği durumlarda yıkarak, kent ya da kırın kendi doğasıyla bütünleşebileceği hale gelebilmesinin yolunu açmak ‘Ekolojik Restorasyon’ sayesinde mümkün. Sele karşı başımıza gelmeden adımlar atabilir, insan hayatını korumak için riskleri azaltacak mimari kararlar alabiliriz. Balıkçılık tamamen yok olmadan denizlerimizi kurtarabilir, balıkları, ardından da kuşları yeniden sularımıza geri döndürebiliriz” sözleriyle ekolojik restorasyonun, ekosistemin geleceği için zorunlu olduğunu belirten peyzaj mimarı, bu konunun önümüzdeki yıllarda kentlerin en önemli gündemi olacağına dikkat çekiyor.

Geri dönüşü olmadığını düşündüğümüz problemlerin çözümü var

“Yaşadığımız çevreyi yalnızca bize, insana aitmiş gibi yaşıyor ve tüketiyoruz. Ortak yaşam alanlarımızın önemini de doğal afetlerle karşılaştıkça, bozuk altyapıların yarattığı sağlıksız koşullarda barınmak zorlaştıkça ve daha önemlisi sağlık problemleri ve ekonomik sıkıntılar yaşamaya başladıkça hatırlıyoruz” diyen Enise Burcu Derinboğaz, ‘Ekolojik Restorasyon’ adı altında, ekosistemleri analiz edip tahribatlarını ölçümleyen ve yok olan canlı varlıkların yeniden kazanılması için süreçler tasarlayıp bunu hayata geçirecek adımları kurgulayan çok disiplinli çalışmalar yürütüldüğünü, bu sayede geri dönüşü olmadığını düşündüğümüz çevre problemlerine bile tasarım ve mühendisliği birleştirerek gerçekçi çözümler üretebildiğini vurguluyor. 

Yaşam Vadisi yarışması için hazırlanan sükseksyon diyagramı

Bozulmuş ekosistemi yeniden dengelemek, tasarım-mühendislik işbirliğinden geçiyor

Bu prensiplerle çalışılan projeler kağıt üzerinde iyi bir tasarım olmaktan öte, zaman, değişim ve olasılıklarla ilgili pek çok kaygıyı taşıyor. Bu sebeple 20-50 yıl aralığında stratejiler oluşturuluyor. Bunun için gereken fiziki koşulların kurgulandığını belirten Enise Burcu Derinboğaz durumu şöyle örneklendiriyor:

“Örneğin çöplük alanları rekreasyon alanlarına, uzun vadede ise ormanlara dönüştürülüyor; taşkın korkusuyla kapatılan dere yatakları açılarak kent yaşamına kazandırılıyor; yok olan bir tür yüzünden önce hayvan varlığının dengesi, sonrasında tüm bitki örtüsü değişen alanlar tedavi edilebiliyor. Bu ve bunun gibi örnekler uzun süreçlere dayandığından arkasında sağlam duran bir iradeyi de şart koşuyor. Çünkü kuşların, balıkların ya da bitki örtüsünün kaybolduğu, bozulmuş bir ekosistemi iki kamyon bir kepçeyle geri getirmek mümkün değil. Altüst olan dengeleri yeniden tasarlamak, flora ve faunada yok olmuş türleri tespit edip geri gelmelerini sağlayacak çekim stratejilerini belirlemek, popülasyon ekolojilerini anlamak ve süreçleri tasarlayarak aşamaları takip etmek gerekiyor. Bu karmaşıklığın içinden çıkabilmek de tasarım ve mühendisliğin bir araya geldiği çalışma yöntemlerini zorunlu kılıyor. Bu sebeple havası, suyu temiz kentler için geri kazanmak istediğimiz dengeleri sağlamak, yalnızca milyon metrekarelerce yeşil alan yapmaktan geçmiyor. Bu yeşil alanların ekolojik değerleri ve yer bulduğu mekana katkıları büyük farklılıklar gösterebiliyor.”

Tasarım KoridorlarıTasarım Koridorları

Ekolojik restorasyon projesi nedir?

Kentsel tasarım, planlama veya peyzaj mimarlığı olarak yürütülen her projenin ekolojik restorasyon olmadığını vurgulayan Enise Burcu Derinboğaz’a göre, kamu yararı amacıyla hayata geçirilen bir projenin ‘restorasyon’ olarak nitelendirilebilmesi, belirli bir hat boyunca ekosistem gelişmesini başlatması ve daha sonra çok az insan müdahalesiyle, hatta hiç insan eli değmeden bunu izleyen gelişmelere yönlendirecek otojenik süreçlere izin vermesini gerektiriyor.

Lüleburgaz ekosistemini denetleyen nebula bulutları

Ekolojik restorasyon kapsamında birçok çalışmaya imza atan peyzaj mimarı, bu çalışmaların her birini farklı katmanlar üzerinde kurgulamış. Lüleburgaz Tosbağa Dere Yarışması’nda eşdeğer ödül kazanan Park Nebula projesinin onarıcı bir peyzaj örneği olarak değerlendirilebileceğini belirten Derinboğaz, projeyi “Ergene Havzası’nda yer alan parklarda, çevredeki endüstriyel kirliliği görünür kılmayı hedefleyen inovasyona adanmış yeni bir park modeli” olarak tanımlıyor.

Park Nebula

Yıldızların ömürlerini tamamlamadan önce uzaya saldıkları gazlar sayesinde oluşturduğu yeni minik yıldızlar ve bunların yaptığı gaz püskürmesi ile oluşan “Nebula”, proje alanında bulunan derenin eski izinin, ömrünü tamamlamış bir yıldızı andırması sebebiyle burada oluşturulacak yeni onarıcı peyzajın dokunduğu ve bütünleştirdiği programların bir metaforu olarak değerlendirilmiş.

Toprak onarıcı, hava onarıcı ve su onarıcı bulutlardan meydana gelen üç kısımdan oluşan projede, üç buluta heterojen biçimde yayılmış olan Nebula sensörleri toprak, hava ve sudaki kirletici değerleri ölçüyor ve buna bağlı olarak ışık yerleştirmesinin rengi değişiyor. Böylelikle Nebula bulutları Tosbağa Dere’nin toprağını, havasını ve suyunu temizlerken, pembeden yeşile uzanan skalasında Lüleburgaz’ın toprak, hava ve suyunun kirlilik oranlarıyla ilgili kentlileri uyaran bir aydınlatma sistemi olarak çalışıyor. Proje, ekolojik restorasyonun yanında kamu bilincinin de oluşturulması gerektiğini vurguluyor.

Beylikdüzü habitatı için sürdürülebilir altyapı çözümü

Enise Burcu Derinboğaz, Yaşam Vadisi Uluslararası Fikir Yarışması’nda üçüncülük ödülü kazanan bir diğer projesinde ise Beylikdüzü Kavaklı Vadisi’ndeki çeşitli habitatları ve toplulukları bir arada uyumlu bir şekilde çözebilmek için tasarlanmış, sürekliliği olan bir ağ üzerinde yaşayan bir mozaik oluşturmayı öneriyor.


 Vadiye yayılan bütüncül bir hidroloji altyapısı önerirken, su debisini ve su ekosistemlerini katalize ederek canlı varlığını artırmayı öneren proje, vadiye düşen tüm yağışın yine vadi içerisinde kalabilmesi, buharlaşmanın azaltılarak suyun sarnıçlarda biriktirilmesi, süksesyonu hızlandıracak altlıkların oluşturulması, habitat üretkenliğinin teşviki için stratejiler gibi altyapı önerilerinden oluşuyor.

Deniz ekosistemlerinin kent için önemi

Çamlıbel’de çeşitli ekosistemleri korumak ve canlandırmak amacıyla bir dizi habitat önerisinden oluşan Çamlıbel Kıyı Habitatları projesinde ise, yıpranmış deniz ekosistemini canlandırmak için biyokafesler kullanarak deniz canlılarının çoğalmasını ve kıyıya yaklaşarak yaşam alanlarını oluşturmalarını sağlayacak yeni sistemler kullanılması öneriliyor.

‘Akuakültür alanları’ yaratmak için biyokafes sistemlerinin, kıyı kesitlerinde, açık denizlerde, mendireklerde ya da dolgu alanlarda farklı noktalarda değişen tekniklerle uygulanabileceğini belirten Enise Burcu Derinboğaz, bunların bir kısmının kentliler tarafından gözlemlenebileceğini ifade ediyor.

Keşif rotasının bu deneyimi de içine aldığı projede, yeni altyapının Çamlıbel’de bir pilot proje olarak başlatılması ve uzun vadede Mersin sahil şeridine yayılması öneriliyor. Bu stratejinin, yerel balıkçılığın teşviki, kıyıların ekolojik ve sosyal olarak canlanması, dahası kamunun deniz ekosistemlerinin kent hayatı için önemine dair bilinçlendirilmesi gibi sonuçlar doğurması bekleniyor. 

Tasarlanmış ve doğal haline bırakılmış alanlar

Başakşehir yerleşkesi için sürdürülebilir peyzaj stratejilerinin incelendiği Başakşehir Oyakkent projesinin ise üç peyzaj yaklaşımından oluştuğunu belirten Derinboğaz, bunları toprak ıslahı, tasarlanmış ve doğal haline bırakılmış alanların dengesi ve akıllı drenaj sistemi olarak tanımlıyor.

Oyakkent drenaj sistemi kesiti

Bu katmanlar dahilinde toprakta bulunması gereken ve eksik olan elementler belirleniyor, hem ekolojik hem ekonomik açıdan sürdürülebilir bir peyzaj oluşturmak için bakım gerektiren alanlar ile doğal haline bırakılan alanlar dengeleniyor, araziye düşen suyu tutmak ve korumakla ilgili stratejiler üretiliyor.

* * *

Enise Burcu Derinboğaz hakkında:

Lisans eğitimini İstanbul Teknik Üniversitesi'nde tamamlayan Peyzaj Yüksek Mimarı Enise Burcu Derinboğaz, 2002-2003 yıllarında Tokyo’da burslu değişim programına katılmaya hak kazanarak, Japonca Dili ve Kültürü Eğitimi aldı. 2006-2007 yılları arasında Viyana Teknik Üniversitesi’nde kentsel tasarım eğitim gördü. 2007'de peyzaj kültürü blogu Kozmofol'ü kurdu. 2007-2010 yılları arasında XXI Mimarlık Dergisi ve Yeni Mimar Gazetesi'nde editörlük yaptı. Yüksek lisansını İsviçre’de ETH Zürih’te 'Peyzaj Mimarlığında İleri Teknolojiler' programında tamamladı, bu esnada ETH Zürih’te asistanlık görevi yürüttü. Tez çalışmasını İsviçre’deki Reuss nehrinin su taşkınlarına karşı topografik stratejiler geliştirme konusunda hazırladı. Ekolojik restorasyon, dirençli peyzaj tasarımı, yeşil altyapı konularında araştırmalarda bulundu.

Beşiktaş Çiçek Festivali kapsamında Şairler Sofrası Parkı'na yerleştirilen 'Işık Tarlası' 

2005’ten itibaren bahçe tasarımından masterplana uzanan farklı ölçeklerde projelerde yer alan Enise Burcu Derinboğaz, ulusal ve uluslararası mimarlık ve kentsel tasarım yarışmalarında ödüller kazandı. 2013 yılında Praxis Landscape Urbanism’i kuran Derinboğaz'ın, bu tarihten itibaren ödül aldığı yarışmalar arasında Kurbağalıdere Vadisi Fikir Projesi Yarışması 1. (eşdeğer) ödül; ekolojik restorasyon konusunda dünyanın önde gelen firması Turenscape ile ortak yürüttüğü Beylikdüzü Belediyesi Yaşam Vadisi Uluslararası Fikir Yarışması 3.'lük ödülü, Lüleburgaz Tosbağadere Yarışması’nda 1. (eşdeğer) ödül; taşınması planlanan Eskişehir Stadyumu için Fikirler Yarışması'nda 1. (eşdeğer) ödül yer alıyor. Yarışmalar ve mesleki yayınlarından ötürü 2013 yılında TMMOB Peyzaj Mimarları Odası tarafından Ulusal Başarı Ödülü’ne, 2017 yılında ise Genç Peyzaj Mimarı Ödülü'ne layık görüldü.

Derinboğaz, büyük ölçekli alanların ekolojik prensiplerle iyileştirilmesi, kentsel tasarım projeleri ve ışık yerleştirmeleri konularında kamu ve özel sektörle projeler yürüten Praxis’te tasarım çalışmalarını ve bir peyzaj kültürü yayını olan Kozmofol’de deney ve araştırmalarını sürdürüyor.


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :