Sürdürülebilir binalar ve yeşil cepheler konusunda dünyanın öncü tasarımcıları arasında yer alan Fransız mimar ve kent plancısı Edouard François, bir yandan yapılı çevreyi 'çiçek bahçesi'ne dönüştürürken, diğer yandan tarihi bir yapıya brüt beton cephe kaplamaktan imtina etmeyen cesur bir figür...
Mimarlık pratiği Maison Edouard François'nın "durumunu diğer yerlere göre belirleyen günümüz toplumunu yansıttığını" ifade eden François, "Sürdürülebilir gelişim, yerellik, miras ve sit alanlarının değerlendirilmesi, kendi üretimini aşıp; bağlamsal anlamda tutarlı, güçlü ve beklenmedik öneriler ile ifade edilen konular." diyor.
Kendini, ana mecrası mimarlık olan bir sanatçı olarak tanımlayan François, sistem ve yöntem konularındaki tutkusu sorulduğunda ise "Ben bir bilim insanıyım" şeklinde yanıt veren disiplinlerarası bir sihirbaz aslında.
Sanat alanındaki uzmanlığını, 2012 yılında Fransa Kültür Bakanlığı tarafından kendisine takdim edilen Şövalyelik unvanı ile perçinleyen Edouard François'nın işleri, FRAC Centre ve Centre Pomipidou gibi seçkin sanat kurmlarının koleksiyonlarında yer alırken; Guggenheim New York ve Victoria&Albert da mimarın süreli sergilerine ev sahipliği yapıyor.
Temel disiplini olan mimarlık alanında da sayısız başarıya imza atan François'nın 1998 yılında temelini attığı, 2012'de adını 'Maison Edouard François'ya dönüştürdüğü mimarlık ofisi; Fransa, Hindistan ve Yeni Zelanda'da hizmet veriyor.
Mezun olduğu Paris Ecole National des Ponts et Chaussées (ENPC)'deki üyeliğinin yanında RIBA Onur üyeliğinin de sahibi olan Edouard François; AA Londra, ESA Paris, Design Academy Eindhoven gibi önde gelen mimarlık okullarında dersler veriyor.
İşte YEM'deki konferans öncesinde Edouard François hakkında ipucu verecek mini bir söyleşi...
Önceki konuşmalarınızdan birinde binalarınızın görünmez olduğunu söylüyorsunuz. Bunu biraz açabilir misiniz?
Buna kamuflaj sanatı denir. Ardında potansiyel bir savaş makinesi barındıran bir kamuflaj.
Ve çevrenin doğal görünümünü koruyan bir kamuflaj?
Doğa bağlamın çok önemli bir parçası.
Yakın bir arkadaşınızın tarif edeceği şekilde, tarzınızı nasıl tarif edersiniz?
Yeşil serbest.
İlk projenizden bugüne yaşadığınız evrimi nasıl tanımlarsınız?
Başlangıçta projelerim sıkıcıydı, bugünse süperler!
Güncel projelere baktığınızda özellikle takdir ettiğiniz mimarlar var mı?
Hepsi arkadaşlarım… Ama şahsen modern mimarlığa karşı büyük bir ilgim yok. Sıkıcı binalar bana göre değil.
Aynı zamanda üniversitede ders de veriyorsunuz. Gençlere ne gibi önerilerde bulunursunuz?
Özgür olun! Yanınızdakinin ne düşündüğünü umursamadan sadece yapmak istediğinizi yapın. Çünkü bugün bir kez daha, yeni değerler ve yeni anlamlar oluşturmamızın beklendiği bir dönemden geçiyoruz.
* * *
Bazı projeleri:
TowerFlower
Paris'te 2004 yılında tamamlanan proje, bambu ağaçlarının gizlediği bir konut yapısı.
©Paul Raftery
©Edouard François
*
L'immeuble qui pousse
François'nın tanınırlığını artıran projelerden biri olan 2000 tarihli "L'immeuble qui pousse" (Uzayan bina), cephesine yerleştirilen çakıl taşları sayesinde canlı bir deriye dönüşüyor.
Montpellier, ©Borel
*
Urban Collage
Champigny-sur-Marne'daki bu proje, çevredeki konut tipolojilerinin bir karması.
dezeen.com, © Paul Raftery
dezeen.com, © Paul Raftery
*
M6B2 Tour de la Biodiversité
Cephesine bitki tohumları yerleştirilen proje, rüzgar sayesinde tohumların çevreye yayılmasını sağlıyor. Böylece Paris metropolündeki yeşil doku yeniden canlandırılmış oluyor.
*
EdenBio 2
Paris, Les Vignoles'de yer alan proje, kentin doğusunda sıkça görülen tipik banliyö adacıklarından birinin yoğunlaştırmasını kapsıyor.
© David Boureau
© David Boureau
*
Fouquet's Barriere Hotel
Fouquet's Barriere Hotel için yeni bir cephe tasarlaması istenen Edouard François, sokağın köşesindeki tarihi Fouquet Hotel'in abidevi cephesinin gri betondan bir replikasını üretiyor. Replikada camlar dahil her şey tamamen çimentodan yapılıyor. Zemin kotunda ise kesip çıkarılmış görünümü veren açıklıklar ile geniş vitrinlere alan yaratılıyor.
©Edouard François
©Edouard François
*
La Samaritaine
Paris'in Seine nehrine bakan en prestijli bölgesinde konumlanan proje, 1928 tarihli La Samaritaine'in yenilenerek lüks otel binası Palace Cheval Blanc'a dönüştürülmesini içeriyor. Sanaa'nın tasarladığı Rivoli ve Jourdain binalarının da yer aldığı dönüşüm alanının en ikonik yapısı olacağı belirtilen Palace Cheval Blanc, 2016 yılında tamamlanacak.
©Edouard François
*
Krrish Square
Colombo (Sri Lanka) kent merkezindeki bu proje, İngiliz Kolonial stilindeki tarihi bir yapının bulunduğu yapı adasının, daha yoğun bir yerleşim alanına dönüştürülmesini içeriyor. 450 000 m2'lik inşaat alanına sahip projenin programında ofis, otel, ticaret merkezi (avm ve çok katlı ofisler) yer alıyor.
©Luxigon
*
Les Jardins d'Anfa
Peyzaj düzenlemesi ile Kazablanka'daki yeni yerleşim alanının kalbi olması planlanan proje; büyük bir park ile yeşil cepheli binalar kompleksinin birleşiminden oluşuyor.
©Maison Edouard François
© Maison Edouard François
*
Gurgaon 71
Katların "yeşil bulutlar" şeklinde tasarlandığı lüks konut projesi Hindistan'da gerçekleştirilecek. Hint geleneklerine saygı ile Fransız lüksünün birleştiği rezidans projesi, Yeni Delhi'nin gürültüsünden uzakta, geniş bir su kitlesinin etrafında konumlanıyor. Kuleler ağaç gibi düzenlenerek sakin ve yeşil bir ortam yaratıyor. Mermer ve ahşap gibi 'asil' malzemeler kullanılarak elde edilen lüks daireler geniş iç mekanlara, yüksek tavanlara ve 360°'lik manzaraya sahip.
© Luxigon
© Luxigon
*
Gurgaon 66
Fengshui'nin Hintli atası Vatsu'ya göre, evinin önünden büyük bir yol geçerse bu, refah anlamına gelir! Bu projede hem önden hem de arkadan geçen otoyollar sayesinde araziye paha biçilemiyor. Dolayısıyla Gurgaon 66 adlı bu yeni yerleşimin lükse adanmasına karar veriliyor. Program; büyük markaların yer aldığı lüks bir avm, butikler, sinemalar, restoranlar ile birlikte otel, rezidans ve ofisleri içeriyor.
© Luxigon
Bu haber; edouardfrancois.com, designboom.com ve lecourrierdelarchitecte.com'dan derlenmiştir.