Mart ayı ve soğuklar ile ilgili veciz çıkarım bu sene de kendini doğrulayınca, bu gibi durumlarda yapılacak en güzel aktivitenin kıraat olduğundan yola çıkarak, mekanı ve hizmeti ile sıcak bir ortam sunan kitapevlerinin yolunu tuttuk.
Mart ayı ve soğuklar ile ilgili veciz çıkarım bu sene de kendini doğrulayınca, bu gibi durumlarda yapılacak en güzel aktivitenin kıraat olduğundan yola çıkarak, mekanı ve hizmeti ile sıcak bir ortam sunan kitapevlerinin yolunu tuttuk.
Kitabevleri, günlük koşuşturmamız arasında bazen neredeyse her gün önünden geçtiğimiz mekanlar. Diğer mağazalardan ayrılan başlıca özellikleri ise, sattıkları ürün kadar, sundukları ortamın da kullanıcı için önem teşkil etmesi. Yeri geldiğinde içeri girip, zihnimizi dinlendirmek için, hoşumuza giden kitapların sayfalarını gelişigüzel karıştırdığımız bu dingin kaçış noktaları, kimi zaman ayaküstü yapılabilecek en doyurucu sohbetlere de ev sahipliği ediyor.
İşte tam da bu nedenle Mart ayı rotamızı, zihnimiz kadar ruhumuzu da besleyen kitaplara ve kitabevlerine çevirmek istedik. Ortaya, kısa ama fantastik bir güzergah çıktı:
Mimarizm'in kapı komşusu "YEM Kitabevi"ne günaydın deyip, "Gerekli Şeyler" yapmak üzere, organizasyon konusunda yetkin bir isim olan "Robinson Crusoe"yi, "Pandora"yı ve "Simurg"u da yanımıza katarak karşımızdaki "Patika"dan, kasabanın yenisi "Assouline"i ziyaret etmek üzere yola koyulduk...