Dört Tepeden Üçüncüsü

A. Birgül Yılmaz, Y. Mimar / 02 Şubat 2024
Yazarlarımızdan Y. Mimar A. Birgül Yılmaz, dünya çapında önem taşıyan kayakla atlama yarışlarının yapıldığı "Dört Tepe Turnuvası"nı Innsbruck'ta yer alan Zaha Hadid projeleri üzerinden paylaşıyor.

Fotoğraflar: A. Birgül Yılmaz

Hepimiz ekranlarda ‘kayakla atlama’ yarışlarına bir göz atmışızdır, severiz, sevmeyiz... Ben sevenlerindenim mesela, hatta kaçırmam bile...

Bu spor ilk kez Norveç’te başlamış da olsa, Almanya ve Avusturya’da çok sevilmiş, benimsenmiş. Bu iki ülke arasında başlayan ’Dört Tepe Turnuvası’ (Vierschanzentournee, Four Hill Tournament) günümüzde dünya çapında önem taşımakta. Bu yıl 72.si düzenlenen bu turnuvaya yalnızca Avrupa’dan değil, Amerika’dan Japonya’ya kadar pek çok ülkenin atleti katılmakta ve turnuvanın prestiji için yarışmakta. Noel’den hemen önce başlayıp yeni yılı da içine alan turnuvanın ilk 2 tepesi Almanya’da. Turnuva, Oberstdorf’taki Schattenberg pisti ile başlayıp, Garmisch Partenkirchen’deki Grosse Olimpiaschanze ile devam etmekte. 4. tepe ise Bischofshofen’deki Paul Ausserleitner Schanze’dir. Birlikte bir göz atalım istedim bu güzel kasabalara...

Oberstdorf, Almanya

Garmisch Partenkirchen, Almanya

Bischofshofen, Avusturya

Farkındayım, yukarıda 3. tepeyi atladım. Benim asıl söz etmek istediğim tepe de burası zaten. Neden dört tepeden 3.sü, yani neden Innsbruck’taki Bergiselschanze derseniz, cevabım Zaha Hadid olacaktır. Innsbruck, 9 milyon nüfuslu Avusturya’nın, Tirol eyaletinin başkenti olma özelliğinin yanı sıra, ülkenin de beşinci büyük şehridir. Kentin adı içinden geçen Inn nehrinden gelmekte. 1964 ve 1976 yıllarında kış olimpiyatlarına da ev sahipliği yapmış olan Innsbruck’un, pek çok eski orta Avrupa şehri gibi masalsı bir dokusu da vardır, her köşesinin de bir hikayesi. 

Maerchengasse, Innsbruck

Mesela ‘Maerchengasse’ (Masal Sokağı) Margit Riedmann’ın tasarımlarıyla, çok da eski değil, 25 yıl kadar önce şekillenmeye başlamış. Çeşitli noktalarında, yapıların üzerlerinde de yer alan kocaman masal figürleriyle, noel pazarlarıyla (Chriskindlmarkt) 1998’de bugünkü halini almıştır.

 Innsbruck’tan

Ama bu masalsı dokunun içinde, Zaha Hadid yalnızca ‘Bergiselschanze kayakla atlama pistine’ imzasını atmamış, ‘Inssbrucker Nordkettenbahn’ın da bazı duraklarını da tasarlamış. Nordkettenbahn şehrin içinden başlayıp, Hafekela dağına kadar uzanan raylı bir sistem. Zaha Hadid 2005-2007 yılları arasında şehrin içinde yer alan Herman Buhl Platz’taki istasyon ile Hungerburg istasyonlarını tasarlamıştır. Hungerburg İstasyon’unun önündeki terastan kentin çok da güzel bir manzarası var. Teras bu amaçla inşa edilmiş olsa da, bir yılbaşı akabinde, bayağı sisli bir zamana denk geldiğimiz için, çektiğimiz fotoğraflar da bu ortamı yansıtmakta, ama Bergiselschanze’de, ‘Dört Tepe’ turnuvasını izlemek diğer tepelerde olduğu gibi, soğuğa rağmen keyif vericiydi. 

Hungerburg’den Innsbruck

Hungerburg istasyonu, Innsbruck

Herman Buhl Platz, Innsbruck

Herman Buhl Platz, Innsbruck

Tabi ki bu tür organizasyonlar, pek çok seyirci çekmekte, mesela, ‘Dört Tepe’nin ilki olan Oberstdorf’u örnek verecek olursak, 10.000 nüfuslu küçük bir yerleşim ama çok sayıda kayak pistinin yanı sıra iki adet kayakla atlama pistiyle pek çok kış sporuna ev sahipliği yapmakta... Yatak kapasitesi 17.500 olsa da, yılda 2,5 milyon turist ağırlamakta.

Konumuza, yani Zaha Hadid’e dönecek olursak, Irak doğumlu mimarı 31 Mart 2016'da kaybettik. 40’tan fazla ülkede 900 projesi bulunan Hadid, 2004’te mimarlığın Nobel ödülü olarak nitelendirilen ‘Pritzler Prize’ ödülünü alırken, 2010 ve 2011’de ‘Stirling Prize of the Royal Institute of British Architects’’ ödülünü kazandı. 2000-2015 yıllarında Viyana Üniversitesi’nde de ders veren Zaha Hadid, Avusturya’dan da ‘Grosse Goldene Ehrenzeichen für Verdienste’ ödülünü almıştı.

Zaha Hadid’e 2010’da ‘Stirling Prize of the Royal Institute of British Architects’ ödülünü kazandıran ise Roma’daki MAXXI-National Museum of 21st Century Art (MAXXI) oldu. Uluslararası bir yarışmayı kazanarak yaptığı bu müze MAXXI Arte ve MAXXI Architettura olarak iki bölümden oluşmaktadır. Montello askeri kışlasının kısmen restore edilip, Hadid’in tasarımlarının eklenmesiyle MAXXI 2010’da açıldı, modern sanat müzesi niteliğindeki yapı, 29 bin metrekarelik bir alana yayılmakta.

MAXXI

MAXXI’nin içinden

Zaha Hadid’in inşaatını zaman zaman izleme olanağı bulduğum bir yapısı da, New York’ta bir apartman oldu. Chelsea’de, hemen High Line’ın yanında yer alan 11 katlı bu apartman, son tasarımlarından birisi. Apartman 2017'de bitmiş, 2 ile 5 yatak odalı, farklı planlara sahip olan, 39 dairesi bulunan yapı yalnızca konut olarak kullanılmakta.

Chelsea’de Apartman,  Zaha Hadid

High Line demişken, biraz da, çok sevdiğim bu parka değinmek istedim. 1930’ların başlarında New York’ta inşa edilmiş bu tren yolunun 2. Dünya savaşından sonra önemi azalmaya başlamış, 1960’larda kısmen yıkılmış, 1980’lerde ise işlevini tamamen yitirmiş. Biraz olaylı ve zor da olsa Diller Scvofodio+Renfro’nun tasarımı, James Corner ve Piet Oudolf’un peyzajıyla 2009’da yükseltilmiş nefis bir park ortaya çıkmış. Yer yer sabit ahşap şezlongları, yer yer seyir terasları, farklı dinlenme alanlarıyla keyifle gezilmekte. Her zaman cıvıl cıvıl bir park olsa da, yazın  su oyunlarıyla çocuklar da keyifle vakit geçirmekte. Kısaca, benim de New York yolculuklarımın ‘olmazsa olmazlarının’ arasındadır.

Hihgline’dan

West village High Line’nın bir ucu. Renzo Piano’nun Whitney Museum of American Art, ‘The Whitney’ da burada, keza Frank Gehry’nin tasarımı ‘The IAC Building’ de Chelsea’de. High Line yeni inşa edilen Hudsun Yards’a kadar uzanmakta ki, tüm bu yapıları bir başka sefer, bir başka yazıyla paylaşmak isterim. Ama kısaca değineyim dedim, 2015’te açılan Renzo Piano tasarımı müze ‘The Whitney’ 2022'de en çok gezilen müzeler arasına girdi. Bildiğiniz gibi, ‘İstanbul Modern’de Renzo Piano (Renzo Piano Building Workshop-RPBW) imzasını taşıyan müzelerden.

Zaha Hadid’den bu kadar söz etmişken, İstanbul’u da atlamayalım derim. 2005’te Kartal Belediyesi ve İBB ortaklaşa, yalnızca yabancı 10 mimarlık kuruluşunu davet ettiği yarışmayı hatırlatmak isterim. Yarışmayı Zaha Hadid kazadıysa da proje hayata geçirilemedi.


Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
  • Dr. Alev Tekinay 10 ay önce Mimar olmadığım halde kolayca izleyip keyifle okuduğum bir yazı. Hem anlatım tarzı hem konulardan birbirine geçiş son derece rahat bir akıcılıkla gerçekleşiyor. Seçilen mekânlar ilginç ve cazip. Okuyucu sanki o ortamlardaymış gibi bir canlılık içinde anlatılanları yaşıyor adeta. Güzel fotoğraflar da bu canlılığı güçlendiriyor. Yüksek mimar Birgül Yılmaz'ı kutluyor, yazıların devamını bekliyoruz.
  • Harika Tokgöz 10 ay önce Zaha Hadid eserlerine bayıldım. Öyle güzel resimlenmiş ve anlatılmış ki söylenecek tek söz var: Teşekkürler
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :