Levent’te Endüstriyel Tarzda Bir Villa

Projede, geçtiğimiz yüzyıldan günümüze taşınan Viktoryen tarz ile yüzyılın yeni akımı endüstriyel tarz birleştirilerek güncel bir loft anlayışı benimsenmiş. Evin tasarımının çıkış noktasını, yapının özgün haline sadık kalınarak çevreye uyumlu ve saygılı bir biçimde yenilenmesi oluşturmuş. Bütün mekânlarda ev sahibinin istekleri doğrultusunda sade ve mütevazı, doğal ve yormayan malzemeler kullanılmış. Genelde loft evlerinin şık ancak soğuk tarzlarının tersine bu evde sıcak bir hava yakalanmaya çalışılmış.

Şehir merkezindeki konumu nedeniyle yapı, mimari ekibe oldukça büyük bir sorumluluk yüklemiş. Cephe çalışmasında çevredeki kötü yapılaşma ve detay sıkıntılarından uzak son derece yalın bir dil kullanılmış.

Önceki sahipleri tarafından işyeri olarak kullanılan bina, 1954 yılında inşa edilmiş; ancak ilk halinden değişiklikler göstererek günümüze kadar gelmiş. Proejede, ilk olarak evin dış görünümü özgün haline dönüştürülmüş. Bunun yanında şehrin deprem riski nedeniyle yapıda benzeri az görülen bir güçlendirme çalışması yapılmış, bu çalışma açıklık ve sadeliğin hakim olduğu bir tasarım anlayışıyla dekorasyonun bir parçası haline getirilmiştir. Paslanmaz mutfak, yapının çelik konstrüksiyonunun devamı olarak kullanılmış. Çok şık fakat işlevsiz ayrıntılar yerine kullanışlı, sade bir çalışma ortaya çıkarılmış. 380 metrekarelik villanın bütün mekânsal kararlarının ve malzeme seçimlerinin her aşamasında ev sahibi etkin olarak yer almış.

Ev sahibinin tercihleri doğrultusunda tuğla, ağaç, beton, epoksi, metal evin oluşumu için ana malzemeler olarak kullanılmış. Evin genelinde lüksten kaçınılmış ve göze çarpan nesneler yerine, sade parçalar tercih edilerek keyifli mekânlar oluşturulması hedeflenmiş. Bu tarza, ev sahibinin bakır nesne ve sanat eserlerinden oluşan koleksiyonunu kullanmak ve böylece evsahibinin ruhunu yansıtan sıcak mekânlar ortaya çıkarmak amacıyla yönlenilmiş.

Zemin kat plan

Birinci kat plan

İkinci kat plan