Dicle Hökenek

07 Mayıs 2010



2005 yılında İstanbul Kültür Üniversitesinden mezun oldum. Dört seneden bu yana DB Mimarlık'ta çalışıyorum. Mezun olduğum sene, öncesinde ekip olarak, sonra da tek başıma girdiğim öğrenci yarışmalarından aldığım birincilik dereceleri, yarışmalar konusundaki heyecanımı körüklemişti.

Bünyamin Bey okuldan hocamdı. Üçüncü sınıftayken kendisinden proje almıştım. Bürosundan bu aralıkta haberdar oldum; hatta bir kez uğramıştım. Archiprix'de birincilik kazanmamın ardından Bünyamin Bey bana ulaştı ve "Bizimle çalışmak ister misin?" diye sordu. Görüşmeye geldim, o sırada başka ofislerle de görüşüyordum. Bünyamin Bey'in görüşmemizdeki samimiyeti ve hocam olması dolayısı ile DB Mimarlık'ta çalışmayı tercih ettim.

Burada uzun süredir devam ettiğimi düşünürsek, bu sürecin ilk senesini Bünyamin Bey'in hocam olmasına bağlıyorum. Zorluydu, yoğun çalışıyorduk ama sabrımı bu gerçeğe borçluyum. Bu dönemde, genellikle avan projeler ve yarışma projeleri üzerinde çalışıyordum. 6. ayın sonunda, ilk olarak bir konut kompleksi avan, ardından uygulama projesinde çalışmıştım, yeni mezun olmama rağmen proje yürütücülüğü yapıyordum. Bu nedenle okulda hiç öğrenmediğim birçok zorlukla karşı karşıya kaldığımı söyleyebilirim.

DB Mimarlık'ta çalışma motivasyonlarımdan biri, yaptığım işin giderek bir ürüne dönüşüyor olduğunu görmeye başlamam ve bu sürecin bir parçası olmam olmuştur. Örneğin avan proje sürecinden yapımının sonuna dek ilgilendiğim TÇMB Çimento Meslek Lisesi Projesi benim için önemli bir adımdı. Yapı tamamlandı. Şimdi de bir spor merkezi projesinin proje yürütücülüğünü yapıyorum. Öte yandan ofisin kurumsal kimlik çalışmalarıyla ilgileniyorum.

Başka ofislere geçmeyi düşünmeye ise fırsatım dahi olmadı. Bana verilen görevler, zaten severek yaptığım işlerdi. Dolayısıyla koşullar ne olursa olsun bırakıp gitmeyi düşünmedim. Kısacası beni burada, yaptığım işin niteliği ve çeşitliliği tuttu. Tek başına da değil elbette… Ama çok önemli bir etmen bu.


DB Mimarlık'ın Uzun Ama Bir O Kadar da Kısa "Tarih"i
Bir Mimarlık Ofisinin Potansiyelleri Neler Olabilir?
Mimarlık Üretiminin Türkiye'de Görülmeyen Yüzü, "Yönetim" Üzerine
Ve Dumankaya Reklamından Sonra...
"Çalışma Arkadaşları" Neler Dediler?
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :