1.
Eskizler hala bir fikrin ilk ve en saf ifadesi mi, yoksa geri dönülmez bir şekilde sadece mimarın "kişisel gururu" olma noktasına mı indirgenmiş durumda?
Eskiz yapmak artık ölen bir sanat gibi görülüyor; el çizimini gereklilik olarak belirten iş ilanları artık yok ve müşteriler, tasarımın başlangıç aşamalarında bile mimarların eskiz yaparak ortaya koyduğu spontane fikirler yerine, ayrıntılı dijital sunumları tercih ediyor.
Tasarım anlamındaki birçok deney bilgisayar ekranındaki piksel aralığında gerçekleşirken, hızla yapılmış eskizlerin konturlarında gizli mimari dehanın dokunuşlarına gerek kalmıyor. Kullanılan dijital araçların çoğalması sadece el çizimini tehlikeye atmakla kalmayıp, genel anlamda mimari çizimin önemine de gölge düşürüyor.
2.
3.
4.
Yale Mimarlık Okulu'nda 2012 yılında gerçekleştirilen "Is Drawing Dead?" (Çizim Öldü mü?) başlıklı sempozyum, yeni gelişen tasarım metodolojilerinin mimarlık disiplinini nasıl etkilediğini tartışmak üzere konuya en vakıf akademisyenleri ve uygulamacıları bir araya getirdi.
Michael Graves, Greg Lynn, Sir Peter Cook, Patrick Schumacher, Preston Scott Cohen, Marion Weiss, Juhani Pallasmaa ve Mario Carpo'nun konu hakkındaki sunumları ise başka bir soruyu doğurdu: Çizim üretken bir araç olarak kullanılabilecekken, sadece bir sunum aracı haline mi geldi?
5.
6.
El çizimi bu söylemin en aşırı ucunda yer alıyor gibi görünse de hala hayal gücümüzü yakalıyor ve bizi görsel anlamda konseptin saf haliyle buluşturuyor.
Lidija Grozdanic'in Architizer için derlediği haberde, çizimleri görsel manifestoları haline gelen, aralarında modern mimarlığın önemli isimlerinin yer aldığı 12 mimarın el çizimlerini görüyoruz. Tematik uğraşlara dair spesifik tasarım tekniklerini ya da mimarın karakteristik üslubunu yansıtan bu çizimler son yüzyıldaki mimari çabaları ortaya koyuyor.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
Hangi eskizin hangi mimara ait olduğunu tahmin edebildiniz mi?
Yanıtlar sonraki sayfada...