Copake Göl Evi

mimarizm.com / 28 Eylül 2025
Desai Chia Architecture tarafından tasarlanan Copake Göl Evi, New York’un sayfiye bölgesinde yer alıyor.

Fotoğraflar: © Paul Warchol

Desai Chia Architecture tarafından tasarlanan ve 2021 yılında tamamlanan Copake Göl Evi, New York eyaletinin Columbia ilçesindeki Copake kasabasının kırsal alanındaki Craryville’de yer alıyor. Evin göl kıyısındaki konumu, su manzarasını yakalayan net tanımlanmış hacimsel kompozisyonlar ve uygun malzeme detaylarıyla değerlendirildi. Konsol şeklinde tasarlanan hacimler, hem iç ve dış mekân işlevleri arasında akıcılık sağlamakta hem de altlarında yer alan dış mekân yaşam alanlarını gölgelendirmektedir. 

Desai Chia Architecture, “Architizer/A + Awards 2025/Best Small Ofis” ödülü sahibidir.

Konsolların yerleşimi, kıyı boyunca uzanan yüksek meşe ağaçlarının aralıklarına göre belirlendi. Copake Göl Evi’nin müşterileri, onları şehir hayatından uzaklaştıran ve aynı zamanda iç ve dış mekân aktiviteleri sunan bir vaha arzuluyorlardı. Bu yönde tasarlanan göl evi, ev sahiplerinin garaja vardıkları ve eve girdikleri andan itibaren koşturmalı şehir yaşamını geride bırakma ritüeline başlayabilmelerini sağlıyor. 

Zemini daha düşük tutulan oturma odasına açılan göl manzarası, suyun içindeymiş hissi uyandırıyor. Oturma odasının suya doğru alçalarak tasarlanması, yemek alanından da göl manzarasının bütünüyle görülmesini sağlıyor. Oturma odasının üzerinde ağaç dallarının gölgesini andıran şekilde çaprazlamasına yerleştirilen ahşap kirişler, kavisli tavanı taşıyor. Görünür bırakılan taşıyıcı strüktür, mekâna malzeme dokusu ve ölçek kazandırıyor. 

Zemin kat planı
1. Garaj 2. Giriş 3. Yemek odası 4. Mutfak 5. Yatak odası 6. Banyo 7. Oturma odası 8. Teras 9. Jakuzi

Üst kat planı
1. Banyo 2. Yatak odası 3. Merdiven evi/hol

Kavisli tavanın yüksek tarafına eklenen pencere, öğleden sonra ortasından akşamın erken saatlerine kadar güneş ışığının çaprazlamasına uzanan kirişleri aydınlatacak ve sıcak ışığı aşağıdaki alanlara yansıtacak şekilde yerleştirildi. Özel ve ortak kullanım alanları arasında bağlantı işlevi gören mutfağın doğrudan dış terasa bağlanması, mevsimine göre açık havada barbekü hazırlama ve yemek yeme seçeneği sunuyor. 

Binanın hacmini, zemin katını çevreleyen görünür beton bir kaide sabitliyor. Bu beton kütle, terasın üzerinde dört metrelik bir konsol oluşturan yatak odası için yapısal karşı ağırlık görevi de görüyor. Üst katın cephesi, shou sugi ban yöntemiyle yüzeyi kömürleştirilerek çürümeye ve böceklere karşı dayanıklı hale getirilen selvi ağacıyla kaplandı.

Arazinin sel ve erozyon tehdidi içermesi nedeniyle, yağmur suyu yönetimi projenin öncelikli konularından birini oluşturdu. Yağmur bahçeleri (yağmur sularını yönetmek ve doğal su döngüsünü desteklemek amacıyla tasarlanmış özel peyzaj alanları) ve taş dolgulu drenaj hendekleri, koruma alanının dışında meydana gelen su baskınlarının ve tortuların göle akmasını önlüyor. Göl kıyısında yeniden doğallaştırılan sulak alanlar ve yağmur bahçeleri, polen taşıyıcıların yaşam alanlarını desteklerken yerli bitki türlerinin korunmasına da katkıda bulunuyor. Tasarım sürecinin önemli bir parçasını oluşturan mikro iklim güneş ve rüzgâr çalışmaları yardımıyla pencereler ve konsollar/çıkmalar güneş ısısı kazanımını ve parlamayı azaltan şekilde konumlandırıldı.  

Haber Archdaily ve Architizer’dan çevrilerek derlenmiştir. 


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :