Moda Tasarımcılarının Gastronomi ile İmtihanı

Tüm toplumsal disiplinler gibi gastronomi de her gün yeni medya araçları vasıtasıyla kitleselleşiyor, kamusallaşıyor ve popülerleşiyor. Dünyanın en çok izlenen bloglarının başında yemek bloglarının geliyor olması, bunun en sabit örnek ve kanıtlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Öte yandan gastronominin yolu, her gün yeni ve farklı bir tasarım alanı ile kesişiyor; bu çıkan keyifli ve yaratıcı oyun alanlarından birini ise, bir başka "favori blog konsepti" olan "moda"nın yeme-içme kültürü ile birlikteliği oluşturuyor. İtalyan süper-markası Marni'nin prestijli Parizyen makaron firması La Duree ile, Christian Louboutin'ın ise ayakkabı tasarımlarının görkemine eşlik edecek şampanya markası Piper-Heidsieck ile gittiği işbirliği, her gün yenisine rastlayabileceğimiz haberlerden biri haline geliyor.

Bu anlamdaki son takıntılarımızdan biri, bolca şöhretli yemek&moda blogu "Milk & Mode"nin sahibi Carol Han'ın, kült Conde Nast dergisi Bon Appetit ile girdiği işbirliği olıuyor. Derginin web tabanlı adresi bonappetit.com bünyesinde başlatılan "Kitchen Couture" isimli blog modülünde, ünlü moda tasarımcıları ile yaptığı söyleşilere yer veren Han, tasarım tercihlerini, favori eğlence ve yemek mekanlarını kurcaladığı modacılardan, bir de yemek tarifi alıveriyor. Ortaya da kent yaşantısı içinde helmelenmiş, biraz tasarım, bolca da magazin soslu bir yeme-içme kültürü söyleşisi çıkıyor.



Yeni Zelandalı Tasarımcıdan Memleketinin Tatlısı

Ünlü prêt-à -porter kadın koleksiyonlarının yaratıcısı Rebecca Taylor'ın yemek tercihleri, Han tarafından "aynen onun stili gibi hafif, tatlı ve zahmetsiz" olarak tanımlanıyor. Yeni Zelanda'da doğup büyüyen modacının göz zevki kadar sofistike bir damak tadı olduğu söylenebilir. Taylor, yeni bir koleksiyonu kutlamak için pamuk şeker ve şampanyayı, romantik akşamlar için ise Sauvignon Blanc ve kızarmış midyeyi tercih ediyor.

En sevdiği şehri "Paris" olarak tanımlayan moda tasarımcısının, bu şehirdeki favori gastronomi lokasyonu Chez-George. Yılın büyük bir kısmını geçirdiği New York için ise Buttermilk Channel ve Brooklyn'deki Franny's, tavsiyeleri arasında yer alıyor.

Rebecca Taylor, Yeni Zelanda'ya özgü ancak bize de pek yabancı olmayan bir tatlı tarifini, taze meyveler ile servis edilen bir tür mereng olan Pavlova'yı "favori yiyeceği" olarak tanımlıyor.



Amerikan Eklektiğinden Güney Sıcaklığına Giysiler ve Atıştırmalıklar

Son dönemlerin en başarılı modacı-iş kadınlarından biri olarak anılabilecek Tory Burch, Han'ın "mikrofonuna takılan"lardan bir diğeri… Bu kez "karizmatik, kendine hakim ve zeki" olarak tanımlanan stilinden hareketle yemek ve gastronomi mekanı tercihlerine kulak kabartılan Burch, çok daha "Amerikan" bir damak zevkinden hareket ediyor. Tasarımcı, günlük atıştırmalıkları arasında badem ve kurutulmuş ananası sayıyor.

"Uzak kalamayacağı mutfak aparatı" olarak "katı meyce suyu sıkacağı"nı sayan Amerikalı tasarımcının en sevdiği içecekler de, spor ancak eklektik tarzının bir uzantısı gibi: Kırmızı şarap ve margarita. Ve elbette taze meyve suyu.