KOOP Mimarlık ve Mithra İstanbul ortaklığında tasarlanan Diş Sağlığı Müzesi'nde yalnızca bir mimari ya da iç mimari müdahale değil; içerik, tasarım ve sunumun bir aradalığıyla güçlü bir bütün oluşturulmuş.
İstanbul’un kalabalık, tarihî ve yoğun dokusuyla bilinen Fatih ilçesi Fındıkzade semtinde, çok katmanlı bir anlatıya sahip, nitelikli bir mikro müze inşa etmek tam anlamıyla çok disiplinli bir tasarım ve uygulama süreci gerektiriyordu. Türkiye’de bir öncü olma niteliği taşıyan Diş Sağlığı Müzesi, ağız ve diş sağlığı alanında hem toplumsal bilinci artırmak hem de bilimsel ve sektörel hafızayı korumak amacıyla kurgulandı.
KOOP Mimarlık ve Mithra İstanbul ortaklığında tasarlanan projenin tüm uygulama süreçleri de aynı ekipler tarafından üstlenildi. İç mimari, sergileme tasarımı, içerik geliştirme, grafik tasarım, prodüksiyon (belgesel ve animasyon) ve mühendislik işleri alanında uzman ekiplerin işbirliğiyle hayata geçirildi.
Müze, tipik olarak konut ve işyeri olarak kullanılan bir apartmanın zeminden erişilen üç katında yer alıyor. Projenin ilk adımı, cephenin sade ama güçlü bir müdahaleyle kamusal kimlik kazanmasıydı. Yatayda üç kata yayılan müze, danışma ve çocuk atölyesini içeren zemin kat, seminer salonu ve servis birimlerini barındıran bodrum kat ve yönetim işlevlerinin yer aldığı birinci kat olmak üzere hem ziyaretçi deneyimini hem de işlevselliği gözeten net bir organizasyona sahip. İç mekânlarda sade malzeme ve detaylarla, bilgiye alan açan bir atmosfer hedeflendi.
Sergileme kurgusu, ziyaretçiyi dişin arkeolojisinden modern diş hekimliğine uzanan tematik bir yolculuğa davet ediyor. "Dişin Anatomisi", "Ağız Bakımı", "Diş Hastalıkları" ve "Diş Endüstrisi" gibi başlıklarda katmanlı anlatılar, dijital uygulamalar ve grafik tasarım destekli içeriklerle zenginleştirildi. Ziyaretçiye yalnızca bilgi aktarmakla kalmayan, aynı zamanda görsel, dokunsal ve işitsel katmanlar sunan bir deneyim amaçlandı.
Müzenin prodüksiyon süreci de özgün bir içerik yaratımını içeriyor. KOOP Mimarlık ve Mithra İstanbul, müzeye özel olarak hazırlanan belgesel ve animasyonları, grafik dili ve mekânsal kurgu ile entegre bir biçimde kurguladı. Böylece yalnızca bir mimari ya da iç mimari müdahale değil; içerik, tasarım ve sunumun bir aradalığıyla güçlü bir bütün oluşturuldu.
Diş Sağlığı Müzesi, ölçeği küçük ama etkisi yüksek bir proje olarak; dönüşüm, işbirliği ve çok disiplinli tasarım konularında özel bir deneyim sunuyor. KOOP Mimarlık için bu proje, mimarlığın yalnızca yapı üretimiyle sınırlı olmayan; kültürel ve sosyal alanlara yayılan gücünün altını çizen özel bir iş.
