Etnik Ayrımcılık Yıllarının Mirası, Tenekeden Barakalar İle Yeniden İnşa Ediliyor

District 9'ın Johannesburg'u için sert ve bir tür apokaliptik atmosfer düşleyen Blomkamp, kentin Güney Afrika otantisitesini koruduğunu, ancak bir yandan da soluk, şefkatsiz ve gri bir mekan yarattıklarını söylüyor. Bunu başarmak için ise film, kuru kış günlerinde çekiliyor. "Çekimleri kışın yapmak istedim çünkü filmin kavruk bir yeryüzünü, kentsel bir çöplüğü anlatmasını istiyordum" diyor Blomkamp. "Kışın ölü atmosferinde çekim yaptığımızda, her yerde ateş, kül ve ufuk çizgisini belirleyen bir toz bulutu görüyorduk. Tam olarak istediğim şey!"



District 9'ın Johannesburg'un bir banliyölerinden olan ve "Apartheid" olarak anılan etnik ayrımcılık yıllarının mirası olarak görülen Soweto'da geçiyor olması, filmin şehrin gerçek tarihi ile kurduğu bağları da güçlendiriyor. İnsanların doldurulmuş bir bataklık arazisi üzerinde ve barakalarda yaşadığı Soweto, filmin senaryosu ile gerçeklik temelli bir bağ daha kurmasını sağlıyor. Çünkü mahallenin sakinleri, film ekibinin çekime geldiği aralıkta devlet görevlileri tarafından şehrin 20 kilometre uzağındaki sübvanse konutlara taşınıyor. Ekip Johannesburg'a geldiği sırada yıkılan barakalar, film için satın alınıyor, etrafı dikenli tellerle çevriliyor ve tam olarak istenen kontrollü çevre yaratılmış oluyor.



Prodüksiyon tasarımcısı Philip Ivey, barakaların üzerinde çalışılacak sağlam bir temel oluşturduğunu belirtiyor:

"Her şeyimiz vardı, çöp yığınlarından metal hurdalarına kadar… Yaptığımız ise yerle bir edilmiş barakalardan kalan tüm malzemeyi satın almak ve aynı malzemelerde barakaları yeniden inşa etmek oldu."

Ivey'in tasarladığı Johannesburg parçası temel olarak, insanların gerçek ama bir o kadar da olağan dünyası ile "insan olmayanlar"ın –yani ötekilerin- epik ve gösterişli bilim kurgu dünyası arasında bir tezat oluşturmaya çalışıyor. Blomkamp bu iki karşıtlığın film boyunca çarpıştığını ve sonuç olarak da filmi ortaya çıkardığını vurguluyor.


Nijerya'da film aleyhine yapılan gösterilerden biri.

Belirtmek gerekli ki Blomkamp'ın filmi, birkaç keskin referans ile sadece Johannesburg'a özel bir durumu aktarma yoluna girmiyor ve genel bir kentsellik fenomenine değmeye çalışıyor. District 9 ile dünya kentlerinin geleceğini yansıtmaya çalıştığını dile getiren Blomkamp, A.V. Club'a verdiği röportajda şunları belirtiyor:

"Kontrol dışı nüfus artışı yüzünden medeniyetin gördüğü görebileceği en büyük felaket ile karşılaşmak üzereyiz. 40 ya da 50 sene içerisinde o noktaya geleceğimizi düşünüyorum. (…) Kaynaklar tükendikçe ve insanlar su, yiyecek, tarım kaynakları ve yaşanabilir arazi için savaşmaya başlayacaklar; böylelikle 2050 yılında her yerde Jo'burg'a ulaşacağız."