Arnavutköy'de Bir Konut...
İlk Yapı'nın bu ayki konukları, Arnavutköy'de özel bir konut projesiyle Murat - Sema Soygeniş . Murat Soygeniş, projeyi şöyle anlatıyor:
"Yapının gerçekleşeceği yer Arnavutköy sırtlarında dar ve merdivenli bir yaya yolundan ulaşılan derin bir parseldir. Kısmi Boğaz manzarası Anadolu yakasında Kuleli Lisesi'ni kapsamakta, ağaçlar arasında olma özelliği ile etkileyici bir doğa içinde bulunmaktadır. Projeyi gerçekleştirdiğimiz yılların hemen öncesinde, staj yaptığımız ABD'nin Baltimore kentinde mal sahibi ile komşu idik. O da stajını gerçekleştiriyordu. Daha sonra Türkiye'ye döndüğümüzde bir konut yapısı gerçekleştirme isteğini bizimle paylaştı ve iş oradan doğdu. Bizden istedikleri her yerde çok karşılaşılan, yanyana dizili, duvarlarla ayrılmış odalardan oluşan bir konut değildi. Yaşam şekillerine, vizyonlarına uyan ve mekansal olarak bu yaşantıyı yenilikçi bir tavırla ortaya koyan bir tasarım gerçekleştirmemizdi.
Proje Arnavutköy sırtlarında Boğaz manzaralı, dar bir parselde yer almaktadır. Sık görülen dış ve içi ''eskiye benzetme'' kuralının tersine, içte açık planlı, yalın, ve "yeni'' bir mekan oluşturmaya çalıştık. Dört katlı binanın giriş katında, merdivenli sokak ile arka bahçeyi yatayda bağlamak için, kullanımın gerektirdiği tüm mekanlar - yaşama, şömine önü oturma, mutfak, yemek yeme - giriş kapısı ve bahçe kapısı aksının uzağındaki duvar tarafına alınmışlardır. Bu yatay bağlantı, boyanmadan sıva olarak bırakılmış giriş kapısı yanı duvarı ve tavan, duvar / tavan arasındaki ve duvar / süpürgelik arasındaki devamlı yatay derz, tavana asılmış metal aydınlatma elemanları profili ile vurgulanmıştır. Sıva yüzey, ayrıca ortak renk olarak banyolarda, şömine baca duvarında, üst kat tavanlarında ve merdiven rıhtlarında bırakılmıştır. Giriş katında yaşama, yeme mekanı, mutfak ve arka bahçe yer alır. Orta katta bir banyo ve manzaraya hakim olan ön tarafta bir oda bulunur. En üst kat, oda ve banyo ile banyonun üzerine çelik taşıyıcılarla asılmış olan uyku platformunu içerir. Uyku platformuna oda içinden yüksek basamaklarla çıkılır ve kırma çatının altında minimal boyutlar gözetilerek tasarlanmıştır. Bodrum katta çalışma odası, banyo ve depo yer alır. Arka bahçeyi çevreleyen duvar bahçedeki ağacın gövdesine rastlayan yerde kesintiye uğrar.
Süreç boyunca etkileşimli çalışma yöntemimiz oldu. Büyük boyutta çalışma maketleri doğrultusunda yap-boz şeklinde çalıştık. Çalıştık diyorum çünkü sürece herkes dahildi. Maket üzerinde konuşuyor, mekan en küçük santimetresine kadar algılanıyor ve tartışılıyordu. Makete eklenen ya da çıkarılan duvarlar, açıklıklar zihinlerdeki düşüncelerin ortak platformda görülmesini sağlıyordu. İnşaat devam ettiği süreçte de şantiyede görüşür, gerektiğinde kaba duvarlar, kolonlar üzerine tebeşirlerle çizerek, ipleri gererek mekanın nasıl olacağını hissetmeye, hissettirmeye çalışırdık.
Üç metre eninde dar bir parsel olmasının yarattığı en önemli sorun, dar ve uzun parselde mekanı boylu boyunca algılayabilmek ama aynı zamanda her katta olması gereken servis mekanlarının – mutfak, wc, banyo, depo – bu dar uzun mekan içinde adeta kaybolmasını sağlamaktı. Bunu sağlamak amacı ile giriş katta merdiven ve mutfak ana mekana açık tutuldular. Üstteki iki katta, minimal boyutlarda düşünülmüş olan banyolar mekanı en az parçalayacak şekilde, dar kenarı dışa bakmak üzere konumlandılar. En üst kattaki uyku platformu banyonun üzerine oturtularak kırma çatının altındaki yüksek mekan değerlendirildi. Bu platformun konstrüksiyonu, ince ve hafif olması adına çelik taşıyıcılı, yapının tüm diğer taşıyıcı sistemi betonarme sistem olarak tasarlanmıştır.
Yeni yapı kullanıcıları tarafından olumlu bulundu. Kullanıma girdikten sonra günümüze kadar, değişen kullanıcı gereksinimleri doğrultusunda küçük uyarlamalarla düzenlenerek kullanıldı. Arnavutköy'deki bu konut bizim açımızdan önemli bir şans oldu. Yapı çeşitli toplantı ortamlarında sunuldu, Türkiye, ABD ve Avrupa'da mimarlıkla ilgili önemli kuruluşların galerilerinde sergilendi ve yayınlandı."