Mimar olmanın en güzel yanı konuşmak olabilir. Binalar üzerine, kentler üzerine, insanlar üzerine... Bunu çocuklarla yapmak ise harika!
Çocuklar ve mimari gerçek
Akılda kalıcı, klasik, farklı, renkli, ilgi çeken, teknolojik, sade ve daha birçok farklı kelime ile tasvir edilebilecek yapıların cepheleri üzerine konuştuk önce... Tüm bunlarda nesne ile bağ kurmak adına yorumlar yaptılar, yargıladılar, anlamaya çalıştılar ve sorular sordular. Ülke bazlı, mekan bazlı cepheler konuşuldu. Asıl iyi olan şuydu; bu cepheler için hiçbiri güzel ya da çirkin demedi. Mimari gerçekliğin sadece bununla sınırlı kalmadığını anlamaktı bence bu...
Bendeki heyecan tüm çocukların içine girmesi, mimarlığın onlara sergilendiğinde hepsinin mimar olmayı isteyeceğini düşünmemdi. Üniversite yıllarından alışık olduğumuz birçok materyali masaya yığıp herkes kendi binasını konuştursun dediğimde; yapraklar, alüminyum folyolar, eskizler, gazete kâğıtları, pipetler ve daha birçok malzeme havada uçuştu.
Sanıyorum onlar için en zor olan baştaki kararlardı. Nasıl bir şey görmek istediklerine karar verme aynı zamanda bina deyip geçmek istemedikleri içinde altını doldurmak, ona anlam yüklemek istiyorlardı. Kendi yorumları üzerinden, çevreyi ve binaları nasıl gördükleri üzerinden kararlar verdiler aslında.
sunum slaytları, toplu
tek cephe
Atölye sırasında...
Sonraki sayfada: Akıllı mimar çocuklar ve mimari terimler // Jüri sunumları