20 - 21 Eylül’de gerçekleşen 4. Avrupa Miras Günleri açılışını Fransız kent sanatçıları Ella&Pitr yaptı.
20 - 21 Eylül’de gerçekleşen 4. Avrupa Miras Günleri’nin açılışı 19 Eylül Cuma akşamı Fransız Kültür Merkezi tarafından Fransa Büyükelçiliği’nde düzenlenen bir davetle yapıldı.
Başta Avrupa ülkelerinin büyükelçileri, Avrupa Miras Günleri programına katılan kurumların temsilcileri ve Ankaralı kültür sanat ve medya dünyasından isimler olmak üzere kalabalık bir davetli topluluğunun ilgi gösterdiği gecede konuklar, Fransız kent sanatının ikonik çifti Ella & Pitr tarafından tasarlanan unutulmaz bir kent sanatı deneyimi de yaşadılar.
"Uyuyan Devler" serisi ve "Kayboluşlar Koleksiyonu" ile tüm dünyada tanınan Ella & Pitr, Fransız Kültür Merkezi’nin daveti üzerine ikinci kez geldikleri Ankara’da bu kez "Giderken Anahtarı Bize Bırak" adlı 375 metrekarelik eseri üreterek Avrupa Miras Günleri kapsamında Ankara’ya hediye ettiler.
"Giderken Anahtarı Bize Bırak" adlı kumaş üzerine tasarlanan fresk, Miras nedir? Nelerden oluşur? Mirasın sahibi kimdir? Nerede bulunur? Anahtarı kimdedir? Sorularını soruyor ve mirasın, kalpten kalbe aktarılan, bir bütün oluşturan ve cömertçe paylaşılan ortak bir zenginlik olduğuna inanmak istiyoruz... mesajını veriyor.

42. Avrupa Miras Günleri çerçevesinde Avrupa Ulusal Kültür Enstitüleri Ağı EUNIC tarafından düzenlenen etkinliklere bu yıl 12’si Avrupa Büyükelçiliği olmak üzere 36 kültür kurumu ve mekan toplam 43 etkinlikle katılıyor. İki gün boyunca büyükelçilik, müze, üniversiteler, vakıf ve dernekler dahil 36 kurum rehberli turlar, sergiler, konserler, atölyeler, gösterimler ve şehir turları düzenleyerek Ankara’yı (yeniden) keşfetmek için sıra dışı ve özgün bir şekilde kapılarını açıyor. Etkinliklere ücretsiz olarak katılacak Ankaralılar başkentin zengin tarihi, mimarisi, kültür ve sanat mirasını hep birlikte kutlayacak. Etkinlikler eş zamanlı olarak İstanbul ve İzmir'de de düzenlenecek.
İki gün boyunca büyükelçilik, konsolosluk, müze, üniversite, vakıf ve dernekler dahil 36 kurum rehberli turlar, sergiler, konserler, atölyeler, gösterimler ve şehir turları düzenleyerek Ankara’yı (yeniden) keşfetmek için sıra dışı ve özgün bir şekilde kapılarını açıyor. Etkinliklere ücretsiz olarak katılacak Ankaralılar başkentin zengin tarihi, mimarisi, kültür ve sanat mirasını hep birlikte kutlayacak.
Ella & Pitr, ilk kez Mayıs ayında geldikleri Ankara’da Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri ile birlikte üniversitenin Beytepe Kampüsü otoparkında "Merak Duygusu" adlı 3000 metrekarelik dev bir fresk yaratmıştı. Ella & Pitr'in dünyaca tanınan Uyuyan Devler serisi kapsamında yer alan "Merak Duygusu" adlı fresk ise anne babasının kollarında kendini güvende hisseden bir çocuğun dünyayı keşfetme arzusunu anlatıyor. Güven içinde kendini hayal kurmaya bırakan, dünyaya parmaklarının arasından bakan ve ufkunu genişleten bir çocuk. Bize huzurun tatmin olmayı teşvik ettiğini hatırlatıyor ve Atatürk'ün “Yurtta sulh cihanda sulh” sözünü yankılıyor.

*
Ella&Pitr hakkında
1984 ve 1981 doğumlu olan Ella & Pitr, 2007’den beri birlikte çalışan ve kentsel alanda birkaç bin metrekarelik yatay yüzeyler üzerine yaptıkları devasa ölçekli çizimlerle tanınan iki Fransız kent sanatçısı.
2009 yılında, Fondation Cartier’deki ‘Né dans la rue’ sergisine yasadışı bir şekilde dahil oldular. Bu, daha sonra onları LE M.U.R Paris üzerinde çalışmaya davet eden Thomas Schmitt’in dikkatini çeken bir jestti. İkili, 2012 yılında anamorfoz ilkesini çalışmalarına dahil etmeye başladı. 2013 yılında Comédie de Saint- Étienne ile işbirliği yaparak anamorfik çalışmalarını içeren bir dizi görsel hazırladılar.
2013 yılında Ella & Pitr ‘Uyuyan Devler’i farklı ülkelerde boyamaya başladı. Boyutları, kullanılan malzemeye bağlı olarak 500 metrekareden 25.000 metrekareye kadar değişen eserler ürettiler.
2015 yılında, NuArt Festivali kapsamında Norveç’te, dünyanın bir çatı üzerindeki en büyük figüratif çalışması olan Lilith & Olaf’ı resmettiler.
2016 yılında Brigitte-Angélique de la Marmite ile birlikte Saint-Etienne’deki Geoffroy-Guichard stadyumunun sahasını ele geçirdiler. Aynı yıl Paris yakınlarındaki La Défense iş bölgesinde ‘Inès kamp yapmayı hayal ederken, diğerleri boğuluyor’ adlı bir çalışma ürettiler.
Haziran 2019’da Paris’teki Parc Expo’nun 25.000 metrekarelik çatısına dünyanın en büyük kentsel çalışmasını yaptılar. ‘Yarın hava nasıl olacak?’ adlı eserde, Paris çevre yolundan geçen ve minicik görünen arabaların önünde kement atan bir büyükanne, başının üzerinden uçan bir plastik torba resmediliyor.
Yavaş yavaş bir “Kayboluşlar Koleksiyonu” geliştiriyorlar; ikili, fresklerinin zamanla silinmesini Google Maps aracılığıyla arşivliyorlar ya da 2019’da gri bir granit ocağında ürettikleri ‘Blast’ serisinde olduğu gibi onları dinamitleyerek kaybolmalarını tetikliyorlar.
2024 yılında, 2 yıllığına Japonya İç Denizi’ndeki Sashima adasında ikamet ettikten sonra, ‘Gözlerinizi kapatın, daha net göreceksiniz’ adlı sahne performanslarının prömiyeri Comédie de Saint-Etienne’de yapıldı.
Çift, 2025 Mayıs ayında Ankara’da bulunan Hacettepe üniversitesi Beytepe Kampüsü otoparkında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri ile 3000 metrekarelik dev bir fresk yarattı. Ella&Pitr'in dünyaca tanınan Uyuyan Devler serisi kapsamında yer alan « Merak Duygusu » adlı çizim, anne babasının kollarında kendini güvende hisseden bir çocuğun hikayesini anlatıyor. Çiftin evreni şiirselliği, mizahı ve simüle edilmiş samimiyetiyle şaşırtıyor ve meydan okuduğu kadar tazeliğiyle de keyif veriyor. Naiflik sadece bir biçim, her daim taklit ve içeriği sert olabilir. Sanatçılar hayal güçlerini resmederler, ancak bunun ötesinde, bu onlar ve dolayısıyla biz hakkındadır. Onların eserlerinde kendimizi görmeyi nasıl başaramayız? Asi nineleri, savaş delisi çocukları ve dişsiz karakterleriyle Ella & Pitr bizi şaşırtıyor. Mizahi, grotesk, ironik, absürd ve rüya gibi sahneleri tamamen kırılganlıkla ilgili. Çalışmalarına baktığımızda, tebessümden düşünceye, şaşkınlığa ve hassasiyete geçiyoruz – çoğu zaman bu sırayla.