Ercan Ağırbaş'ın Ekibi 'Golden Horse'a Troya Yarışmasından Çifte Ödül
mimarizm.com
/ 01 Haziran 2011
"Mitos ve gerçek arasındaki denge asırdan asıra değiştiği ve şimdiki zaman geçmişi sürekli yeniden tanımladığı için bugünü arka plana itmek istiyoruz. Bugünün gerçeği yarının mitosu, dünün mitosu yarının gerçeği olabilir. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Tam da bu nedenle maketimiz çevreyi olduğu gibi değil "ters" gösteriyor. Bu yapıya, bu önemdeki bir müzenin hak ettiği sunum zenginliğini kazandırmak için, gözün ve görme duygusunun boyut ve orantı oluşturma gücünü yok ediyoruz. Yani bir bina değil bir heykel inşa ediyoruz.
"Toprağın içine girme eylemini "fosilleştiriyoruz". Böylelikle kendimizi dış dünyanın o büyük mekânından yalıtıp kapanıyoruz. Zeytinlikler, ovalar, tepeler, toz, rüzgâr ve su gibi heterojen bir çevrenin içerisine, dünyanın merkezine vida gibi gömülen bir bina "inşa" etme fikri, yeraltının oluşturduğu ve dikkatle yeryüzünün ışığına bakmaya çalışan ve böylelikle bilgileri açığa çıkarmaları beklenen o koruyucu karanlıkla, mahremiyetle, yerçekimi ve sırların gizlenmesi amacıyla ilişkilidir."
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın