Kentin Tozu yazarlarımızdan A. Birgül Yılmaz, farklı mezar yapılarının mimarlığa katkısını "Değişik İnançlar, Değişik Yansımalar" başlıklı yazısıyla ele alıyor.
Fotoğraflar: A. Birgül Yılmaz
Her dinde, her inanışta ölüme, ölmeye inanmak zor gerçekten. Tesellisi bazen yeniden doğmak oluyor... Bazen de ölümden sonraki yaşama inanmak... Tarih boyunca, bu nedenle pek çok farklı mezar yapısı gerçekleştirilmiş, dini yapılar gibi mimarlığa katkısı olan pek çok yapı. Uygarlığına, inanışına göre farklı farklı eserler... İnançlar yansımış mimariye.
Ankor... Kamboçya ve Ankor’lar ile başlamak istedim; geride kalanların, yaşayanların da hayatını etkileyen bu mezar yapılarından... Khemer dilinde ‘başkent’ demekmiş ‘Ankor’. Bir imparator ile başlıyor kentlerin yaşamı ve bu imparator ile sona eriyor. Fransız ve Çin mimarisinin etkisindeki bu ülkenin başkenti Phnom Penh, Mekong nehri kıyısında yer almakta. İkinci büyük kenti olan, Siem Reap 1992’de UNESCO dünya kültür mirası yapıları arasına dahil edilmiş, Nedenine gelince, Ankor Wat, dünyada en büyük alana sahip dini yapı olma özelliğini taşıyan bir hindu-budist tapınak. Siem Reap’ın kuzeyinde yer alan kent, 1115-1145 yılları arasında, kral II. Suryavarman’a başkentlik etmiş, ölümüyle birlikte de onun mozolesi olmak görevini üstlenmiş. Ancak süreç içinde kaybolan bu kent 1858’de doğa bilimci Henri Mouhot tarafından tekrar bulunmuş ki, bugün Kamboçya bayrağında da temsil edilmektedir.


Ankor Wat, Kamboçya
Kamboçya’da tabi ki başka Ankor’lar da var, örneğin Ankor Thom, atlanmayacak bir yapı daha. Khemer dilinde ‘büyük kent’ demekmiş. 12. yüzyılın sonlarında, VII. Javarman tarafından başkent olarak kurulmuş 9 kilometrekarelik bu kent. Ortasında ise, bir tapınak ,‘Bayon’ yer almakta.


Ankor Thom, Kamboçya
Tümülüs... Kommagene uygarlığı ve Nemrut dağı ile devam edelim... Kommagene, Greko-Pers bir krallık, M.Ö. 163'te kurulmuş, M.S.72’de dağılmış, Ermeniler ve Romalılar arasında tampon bir ülke olmuş, barış içinde yaşamış, hemen hiç savaşmamış bir uygarlık. II. Anthiohos Theos’a gelince, M.Ö. 286-246 yılları arasında yaşamış bir kral. Kendisi için yaptırdığı, Adıyaman’daki, 2.150 metre yükseklikte yer alan bu tümülüsü 1987’de UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınmış. Doğu ve batı teraslarında tanrı, tanrıça heykelleriyle aslan ve kartal heykellerinin de yer aldığı bir tümülüs. Tümülüs Latince kökenli bir sözcük, mezar içeren, toprak yığılarak oluşturulmuş tepelere verilen bir ad.


Nemrut, Adıyaman, Türkiye
Necropolis... Bu kez Yunanca bir sözcük çıkıyor karşımıza, ‘Ölüler şehri’ demek oluyormuş, toplu mezarların bulunduğu bu kentler. Pek çok örneği olsa da, beni en çok etkileyenlerden; Dara Antik Kenti... Bu kez UNESCO yok, dünya kültür mirası yok... Tam tersine kazılmak, adeta keşfedilmek istenen bir yerden söz etmekteyim. Mardin’in 30 kilometre güneydoğusunda yer alan kent, imparator Anastasius tarafından, Doğu Roma İmparatorluğu’nu Sasani’lere karşı korumak için askeri amaçlarla kurulmuş, Anastasiopolis. 363 yılında Nusaybin Persler’e geçince 100 yıl kadar sınır kapısı olma görevini üstlenmiş de olsa kent, daha sonra Pers’lere teslim olmuş.



Dara Antik Kenti, Mardin, Türkiye
Mozole... O kadar çok ki, mozoleler... Ben, ‘Khai Dinh Mozolesi’ diye tanımlanan yapı ile devam edeceğim. Ung_Mausoleum olarak da bilinen bu yapı, Vietnam’da, Hue kentinden 10 kilometre kadar uzakta yer almakta. Kent, 1802-1945 yılları arasında Nguyen İmparatorluğu’na başkentlik yapmış. 1916-1925 yılları arasında hüküm sürmüş, Khai Dinh, sondan bir önceki imparator, 12. Nguyen imparatoru. Öncekiler gibi, kendine ait Vietnam-Çin ve Fransız stili bu mozoleyi yaptırmak için vergileri %30 oranında artırmış, Khai Dinh. Tam Quan Tor, mozolenin ana kapısı, farklı figürler ile gücü simgelemekte. Nghi Mon ve Ban Dinh avlusuna gelince; 24 adet taş figür, bürokratları, asker, at ve filleri temsil etmekte, 4 sıra halinde imparatorun önünde bekledikleri sırada ve gerçek boyutlarında dizilmişler... 1931’de biten bu yapının inşaatı 15 yıl sürmüş. 18,19 hektarlık bir alanda yer alan yapı, 1993’de UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınmış.


Khai Dinh Mozolesi, Vietnam
Pek çok yapıda, pek çok kez sözü geçti, UNNESCO Kültür Mirası’nın. 16 Kasım 1972’de UNESCO tarafından kabul edilen, dünya kültürel ve doğa mirasının korunmasına yönelik, 195 devletin imzasını taşıyan bir anlaşma ki, uluslararası imza rekorunu kırmış...
Piramit... Yine Yunan kökenli bir kelime, Mısır ve Piramitler, mezar yapısı denince olmazsa olmazlardan... Firavunlar ve eşleri için inşa edilmiş bu yapılar, esin kaynağı da zigguratlar. Mısır’da Eski ve Orta Krallık döneminde 100’den fazla piramit inşa edilmiş. UNESCO Dünya Kültür Mirası'nda yer alan pek çok yapı var burada, Gize piramitleri, malum, Keops-Kefren-Mikerinos.
UNESCO Dünya Kültür Mirası’ndan farklı bir kavram getiriyor karşımıza piramitlerden Keops, Khufu Piramidi ya da Büyük Piramit, ‘Dünyanın 7 Harikası’ kavramını. Aşağıda sıraladığım, bu yedi harikadan ayakta ve yerinde olma özelliği yalnızca bu piramide ait.
1. Keops Piramidi, Mısır M.Ö. 2551-2560
2. Babil Asma bahçeleri, M.Ö. 605
3. Zeus Heykeli, Olimpia M.Ö. 456
4. Rodos Heykeli, Rodos Adası M.Ö. 282
5. İskenderiye Feneri M.Ö. 290
6. Halikarnas Mozelesi, Bodrum M.Ö. 350
7. Artemis Tapınağı, Selçuk, İzmir, M.Ö. 550

Gize Piramitleri, Keops, Kefren, Mikerinos, Mısır
Değişik inançların değişik yapılara yansıma özelliklerini, Dünyanın Yedinci Harikası ile bitireyim. Yapımı 20 yıl sürmüş olan bu piramit, "Keops Piramidi". 3800-4000 yıl boyunca da dünyanın en büyük yapısı olma özelliğini de korumuş bir yapı ki, Gize mezar kentinde bulunan en büyük ve en eski bu piramit.

Gize, Kefren Piramidi, Mısır