"Narmanlı Hanı Üzerine Yanlışlar ve Doğrular"
Korhan Gümüş
/ 29 Ocak 2016
Narmanlı Hanı İstiklal Caddesi’ndeki en önemli anıt yapılardan biri. Hem caddenin oluşum tarihini belgeleyen eşsiz bir yapı olması, hem bir hafıza mekanı olarak. Yaklaşık yirmi yıldır bu önemli bir anıt yapıyı yıkıp yerine bir gayrimenkul yatırımı gerçekleştirmek için girişimler oluyor.
Sivil toplum kuruluşları da bu girişimleri engellemeye çalışıyorlar. Ancak bu çıkar amaçlı projeleri engellemeye çalışmak yetmiyor. Çünkü sorun yalnızca paragöz bir yatırımcının binayı inşaat yapılacak bir boşluk olarak görmesi değil, kamunun görevini yapmaması. Bu binayla yönetimlerin, mimarların ilgi biçiminin yalnızca piyasa koşullarına terk edilmiş olması. Bu anıtın restoran-mağazalardan oluşan bir AVM olması sonuçta Beyoğlu’na değer kaybettirecek. Dünyanın başka şehirlerinde gelişme için bu tür anıt yapılar için farklı kullanım biçimleri, nitelikli mimari projeler ve insanlara değer kazandıracak girişimler teşvik edilirken Narmanlı Hanı için hazırlanan proje her şeyden önce İstanbul’a, Beyoğlu halkına yapılacak bir haksızlık.
Binayı yıkmak için adımların atıldığı bugünlerde yatırımcı şirketin tuttuğu P.R. şirketi, kamuoyunu yönlendirmeye çalışıyor. Aşağıda bunlardan birkaç örnek yer alıyor:
Yanlış: Projeye itiraz edenler Narmanlı Hanı böyle kalsın istiyorlar.
Doğru: Binayı bu halde bakımsız tutan, çatısını açan, yıpratan gene dönüşüm bekleyen, bir arsa gibi gören, çıkarları için feda eden kendi sahipleri. Neden aynı tarihlerde yapılmış olan başka binalar böyle yıpranmış değil?
Yanlış: Bina restore edilecek, şehre kazandırılacak.
Doğru: Bina yıkılacak, içi boşaltılacak, zemin kazılacak, yerine yalnızca cadde cephesi eskisine benzeyen yeni bir yapı yapılacak. Şehir değil, bir takım çıkar grupları kazanacak. Bu restorasyon projesi değil, altına ve üstüne yeni hacimler sığdırmak için yapılan yeni bir inşaattır.
Yanlış: Bu projeye itiraz edenler kaos yaratmak istiyorlar.
Doğru: Narmanlı yapı tipi olarak, yerleşim dokusu ile ilişkisi bakımından eşsiz bir anıt yapı. Aynı zamanda şehrin önemli hafıza mekanlarından biri. Bu projeye itiraz edenler bu anıtın niteliklerini dikkate alan bir kullanım biçimi ve binanın hak ettiği bir mimari restorasyon projesi istiyorlar.
Yanlış: Bekleyin, inşaat bitince memnun kalacaksınız.
Doğru: Neden başka bir kullanım biçimi olmasın? Neden farklı bir mimari çalışma yapılmasın? Neden Beyoğlu piyasa odaklı bir projeye mahkum olsun? Tasarlanan bir eşya değil. Seçme hakkımızın olmadığını söylemek, tahakkümcü bir dayatmadan başka ne olabilir?
Yanlış: Bina özel mülktür. Dolayısı ile piyasa koşulları neyi emrediyorsa, o yapılacak.
Doğru: Narmanlı, özel mülk de olsa tescil kararları ve değeri itibarıyla kamuya aittir. Bu yüzden nasıl kullanılacağına, projelendirileceğine dair kararlar yatırımcıyı, çıkar grubunu temsil eden mimarı değil herkesi ilgilendirir.
Yanlış: Yapılan herşey yasaldır.
Doğru: Karşımızdaki kamu kılığına girmiş ayrıcalıklı çıkar gruplarıdır. Her türlü kamu alanı bu gruplar tarafından işgal edilmeye ve baskı altına alınmaya çalışılmaktadır. Mahkeme kararı yapının 1. Grup tescilli bir yapı olması gerektiğini belirtmektedir. Tıpkı geçmişteki iptal edilen proje gibi bugünkü proje de buna aykırıdır.
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın